Page 100 - Salih Baba Divanı
P. 100
80
Senin aşk-ı hayâlinden gece gündüz döner eflâk 1 1- Eflâk: Felekler, gezegenler.
Senin sun-u kemâlinden akıllar edemez idrâk 2
2- Sun-u kemâl: Olgun işlerin,
Ki sen ol Nûr-u Ekber'sin keramet tâcı başında tedbirin.
Ki sen ol Rûh-u Azam'sın senin şânındadır "levlâk" 3 3- Levlâk: "Sen olmasaydın,
âlemleri yaratmazdım" (Ha-
dis-i kudsi).
Ki sen ol Akl-ı Evvel'sin muhit-i Arş-ı Azam'sın 4 4- Muhit-i Arş-ı Azam: Yerin
Kamu esmâyı câmisin senindir hem hayat-ihlâk 5-6 arşı azamdır.
5- Kamu esmâyı câmi: Bütün
Gözün aç bî-basar bir bak senin bildiklerin bırak 7 isimleri toplayan.
İrâden aşk oduna yak kimindir gör bu mâl-emlâk 8-9 6- Hayat - ihlâk: Yaşatmak - öl-
dürmek.
Semâda ismi Ahmed'dir bu âlemde Muhammed'dir 7- Bî-basar: Gözsüz.
Ahad'den vahidiyyettir bu sözde olmagıl şekkâk 10 8- Aşk odu: Aşk ateşi.
9- Mâl-emlâk: Mal-mülk.
Zemîn ü âsumân nûru Anın nûru değil midir 11 10- Şekkâk: Şüpheci.
O'dur hem zübde-i âlem O'dur hem sadrı "erselnâk" 12-13 11- Zemîn ü âsumân: Yer ve
Gök.
12- Zübde-i âlem: Âlemin özü,
Pîrimiz Şeyh-i Sâmî'den zuhûr etmiştir envârı 14 hülasası.
Hem oldur vâris-i Ahmed hem oldur ahsen-i zî-pâk 15-16 13- Sadrı "erselnâk": "Biz seni
alemlere rahmet olarak gön-
Yalancı nefsini ıslâh eğer etmezse bu Salih derdik" ilâhi hitabına göğsü
Halâs olmaz bu zulmetden bu âlemden gider gam-nâk 17-18 daralmadan hazmı ile mu-
hatap olmuştur.
14- Envâr: Nurlar.
15- Vâris-i Ahmed: Peygambe-
rimizin mirascısı.
16- Ahsen-i zî-pâk: Tertemiz,
güzel.
17- Halâs: Kurtulma.
18- Gam-nâk: Gam, keder, tasa.
95