Page 98 - Salih Baba Divanı
P. 98

Zülcenâheyndir bekâ-ender-bekâ olmuş-durur     29-30   29- Zülcenâheyn: Zahir ve batın
          Gir kanadı altına fevkal-ulâ seyrâna bak         31      ilimleri ile alim olan mürşid.
                                                                 30- Bekâ-ender-bekâ:  Allah'ın
          Sûre-i Sebul-Mesânî'dir yüzü hem şübhesiz        32      isim, Sıfat ve Zat nurları ile
          Oku "Lâ havf" âyetini sûret-i insâna bak         33      nurlanan (Mürşid).
                                                                 31- Fevkal-ulâ: Pek yüksek, çok
                                                                   ulu, yüksek.
          Haccül-ekber ister isen gel beri ey tâlibâ     34-35   32- Sûre-i Sebul-Mesânî: Fati-
          Salih'in bâbında hâdim olduğu sultâna bak        36      ha sûresi.
                                                                 33- Lâ havf: "Onlara ne bir kor-
                                                                   ku ne de üzüntü vardır."
                                                                   (Yunus; 62)
                                                                 34- Haccül-ekber:  Arefesi  Cu-
                                                                   ma'ya tesadüf eden ve yet-
                                                                   miş hacca bedel olan hac.
                                                                 35- Tâlib: İsteyici, mürid.
                                                                 36- Bâbında hâdim: Kapısında
                                                                   hizmetçi.





























                                   93
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103