Page 97 - Salih Baba Divanı
P. 97
1- Dil: GönüI.
2- Berzah: Dünya, ara, girdab.
3- Mevt: ÖIüm. 78
4- Gülşan: Gül bahçesi.
5- Enfüsü Âfâk: Nefis ile bu- Derdli dil gaflette kalma derdine dermâna bak 1
nun dışındakiler, batın - za- Tutulup berzahda olma mevti yok gülşâne bak 2-3-4
hir, nefse ve dünyaya ait o-
lanlar.
6- Savt: Ses, seda. Enfüsü âfâkı seyr et mahşerin bir aynıdır 5
7- Cinn: Cin, cin tayfası. Harfi savtı olmayan bir mekteb-i irfâna bak 6
8- Zâhid: Çok, aşırı sofu; kaba
sofu. Her beşer sûretli cinni cân mı sandın zâhidâ 7-8
9- Cân: Ruh. Cânın üzre tahtı kurup oturan cânâna bak 9-10
10- Cânân: Sevgili, gönüI veril-
miş. Dil uzatma kâinâtın Hâlik'i hep bir durur
11- Ebül-Ervâh: Ruhların baba- Kimseyi hor görme dâim sendeki noksâna bak
sı, Peygamber efendimiz.
(Bütün ruhlar O'nun nurun- Sordular rûhdan Resulullah cevâbın vermedi
dan yaratılmıştır.) Ol Ebül-Ervâh iken setr ettiği hemyâna bak
12- Setr etmek: Örtmek, gizle- 11-12-13
mek, saklamak.
13- Hemyân: Kese, torba. Bir takım dehrî oturmuş aklı rûhdan bahs eder 14
14- Dehr: Ahirete inanmayan. Nâsı idlâl eyleyip söyleşdiği yalana bak 15
15- Nâsı idlâl eyleyen: Halkı da-
lalete sevkeden. Hak "Kulirrûhu min emri Rabbî" buyurmuş iken 16
16- "Ruh Rabb'imin emrindedir Kendi kendiden çıkarıp söyleyen süfyâna bak 17
de" (İsra; 85).
17- Süfyân: İsyancı, azgın. Çok kulak verme bu kavmin ekseri deccâlîdir 18
18- Deccâlî: Deccal gibi, sapık, Hak Teâlâ'nın kelamı Hazret-i Kur'ân'a bak
azgın, münkir.
19- Müfessir: Tefsirci.
20- Muhaddis: Hadis ilmiyle Hem müfessirden muhaddisden sahîh ahbâr ile 19-20-21-22
meşgul olan. Mustafâ'nın söylediği dürr ile mercâna bak 23
21- Sahîh: Doğru.
22- Ahbâr: Haber, doğru haber- Hâr ü hasdır ekserî sözler bırakma kalbine 24
ler. Dil sarâyın pâk edip Hak'tan gelen mihmâna bak 25-26
23- Dürr: inci.
24- Hâr ü has: Çer çöp. Sen bu nefsin pençesinden kurtaramazsın özün
25- Dil sarâyı: GönüI sarayı. Arayıp bul bir hekîm-i hâzık-ı Lokmâna bak 27
(Beyt-i Celil).
26- Mihmân: Misafir. Pîr-i Sâmî Hazretine var yürü ihlâs ile
27- Hekîm-i hâzık-ı Lokmân: Kul olup dur kapısında hizmet-i merdâna bak 28
Lokmân Hekim gibi işinin
ehli doktor (Mürşid).
28- Hizmet-i Merdân: Mertle-
rin hizmeti.
92