Page 93 - Salih Baba Divanı
P. 93
74
1- Irağ: Uzak. Gam günümdür sevdiğim gel olma yanımdan ırağ 1
2- Urmak: Vurmak. Hasretinden urmuşam bu sîneme dağ üzre dağ 2-3
3- Dağ: Ateşle yakma, dağla-
ma. Yok ümidim vuslat-ı dîdârına ey mehlikâ 4-5-6
4- Vuslat: Kavuşma, yetişme. Bir muhabbet-nâmenize râzıyım etme firâğ 7-8
5- Dîdâr: Yüz, çehre; görme.
6- Mehlikâ: Ay gibi yüzlü gü-
zel. Mah cemâlin gösterip yağmaya verdin aklımı 9
7- Nâme: Mektup. Dişlerin dürr ü mücevher gözlerindir şeb-çirâğ 10-11
8- Firâğ: Ayrılık, ayrılma.
9- Mah: Ay. Bizleri mesrûr edip bas dil sarâyına kadem 12-13-14
10- Dürr ü mücevher: Mücev- Kalbim içre yapmışım sana mücevherden konağ
her ve inci.
11- Şeb-çirâğ: Gece aydınlığı, Âlem-i lâhut-u kudsün bülbül-ü cân kandesin 15-16
ışık. Haccül-ekber eylerim bassan efendim bir ayağ 17
12- Mesrûr: Sevinçli, mesut.
13- Dil sarayı: Gönül sarayı. Bilmezem sîmurg-u Kâf'ım âşiyânın kandedir 18
14- Kadem basmak: Ayak at- N'ola kursan gönlümün şehrine şâhım bir otâğ
mak, gelmek.
15- Lâhut-u kudsü: Mukaddes
alem. "Mûtû kable entemûtû" sırrı olsun âşikâr 19-20
16- Bülbül-ü cân: Canın hayatı, Bir hayât-ı bâkî sun kim cümle derdim ola sağ
kuşu.
17- Haccül-ekber: Büyük hac, Hazret-i Şeyhim Muhammed Pîr-i Sâmî serverim 21
Kurban Bayramı arefesi Cu- Bî-nihâyet devlet ile bizleri kıldın çerâğ 22
ma'ya raslayan hac. Bu Hac
yetmiş hacca bedeldir. Salihâ ibret-nazarla bak cihânın halkına
18- Kaf dağının zümrütü anka Âlem-i mülk-ü bekâya cân atıp eyle yerâğ 23-24
kuşuysan yuvan nerdedir
bilmem.
19- "Mûtû kable entemûtû": "Öl-
meden önce ölünüz" (Fena-
fillah olunuz).
20- Âşikâr: Meydanda, açık.
21- Server: Başkan.
22- Bî-nihâyet: Sonsuz.
23- Mülk-ü Bekâ: Ölümsüz ülke,
bekâbillah.
24- Yerâğ: Ahiret azığı, azık.
88