Page 94 - Salih Baba Divanı
P. 94
75
Gel ey sûfî bu meyden iç olup sâf 1-2-3 1- Sûfî: Sofu, zahir ehli.
Düşün aklın Muhammed'le kıl insâf 2- Mey: Şarap. (mey.) İlâhi aşk.
3- Sâf: Temiz, halis, katkısız.
Sivâdan geç eriş kalb-i selîme 4-5 4- Sivâ: Yaratıklar, Allah'dan
Ola Hak'tan sana çok türlü eltâf 6 başkaları.
5- Kalb-i Selîm: Selamete u-
laşmış kalb.
Eser bilmez bu kesret âleminden 7 6- Eltâf: Lütuflar.
Atar ucb ile vahdetten kuru lâf 8-9 7- Kesret âlemi: Yaratıklar â-
lemi.
Sanır kim kendini bir âdem olmuş 10 8- Ucb: Kibir, gurur.
Kıyâfet düzmek ile olmuş eşrâf 11 9- Vahdet: Teklik.
10- Âdem: Adam.
Asâ elde durur zünnârı belde 12-13 11- Eşrâf: Şerefli, hatırı sayılan.
Sözüne aldanır çok akl-ı haffâf 14 12- Asâ: Sopa, deynek.
13- Zünnâr: Hristiyan kemeri.
Arayıp kâmil insânı bulunca 14- Akl-ı haffâf: Hafif akıllı.
Ne derdler çektiler bu yolda esnâf 15 15- Esnâf: Guruplar, müritler.
16- Nuhâs: Bakır.
17- Zer: Altın.
Nuhâsa zer diye sikke urulmaz 16-17-18 18- Sikke vurmak: Para yapmak,
Süzülüp damgalamayınca sarrâf dökmek.
19- Dürr-ü şeffâf: Saydam inci.
Pîrimiz Şeyh-i Sâmî Hazretidir 20- Nisbet: Bağlılık, ilgi.
Özü cevher kelâmı dürr-ü şeffâf 19 21- Ehl-i arrâf: Arifler, arafta du-
ran ruhlar.
Kapısına gelenler olur irşâd
Dolubdur nisbetiyle her bir etrâf 20
Bu Salih himmet-i pîr ile söyler
Beğenmez mi sözünü ehl-i arrâf 21
89