Page 16 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 16

eriç Beldesinde Pir Muhammed Bahaddin Erzincani tarafından yaptırılan zaviye binası.

    Dervişinin ve birinin bize nakline     gururla giderken, daha atı üç adım ata-     bülbül
göre, şeyh:                                madan, atının üzerinden, salhâne da-            Değil bülbül yalınız ol gül-ü ranâda
                                           mından köpek leşi düşer gibi yer düşüp,
    - Bre inek, niçin yukarıda kalıp yol-  kendi atının ayakları altında sürüklenip    yangın var
daşlarını kaybettin. Bizi ve dervişleri-   çiğnenerek, pis canı Cehennem’e gitti.          Kaşınla kiprigin zülfün beni mest
mizi kötü zan altında bıraktın, diyerek    Bu olayı nakleden kişi:
sığıra çıkışınca, sığır Hakk’ın emri ve                                                etti ey dilber
izni ile dile gelip:                           - Kaçarlû Hân’ın vücûdu sanki kılıç-        Değil mestâne gözler kâmet-i zîbâ-
                                           la lokma lokma doğranmış gibi parçala-
    - Ey benim Sultânım, benim sâhi-       rı etrâftan toplandı. Bunun parçalandığı    da yangın var
bem olan bu hâtun insafsız bir kadındır.   yerde iz olsun diye bir pelit ağacı dikil-      Muhabbetden yarattı Ol Habîb’i
Südümü sağdıkça sağar, yavrum olan         di. Şeyhin kabrini ziyarete gelenler, bu
buzağıma çok az bir şey bırakırdı. Ben     kara pelit ağacını da taşlamayı âdet hâli-  Hazret-i Mennân
de şefkatimden ötürü otluğu bol olan       ne getirmişlerdir. Bu yüzden bu ağaç tel        Değil kim Ol Muhammed Hazret-i
o mer’ada geceleyip, buzağımı iyice        tel olmuştur, diye buyurmuştur.
besleyip, emzirip doyurmak için orada                                                  Mevlâ’da yangın var
yabanda kaldım, deyince bunu işiten            Şeyh Pîr Muhammed hazretleri                Hitab-ı “kün fekân” erdi zuhûra gel-
hâtun pişmanlık gözyaşları içinde şey-     (H.869/M. 1464-65) tarihinde vefât etti.
hin ayağına düşüp, özürler dileyip ona     Kabri Erzincân Ulu Câmi’i yanındadır.       di akl-ı küll
bi’ât etti. Şeyh ona:                      Vefât zamanı Uzun Hasan (Hasan-ı                Felekler gulgule düştü kamu esmâ-
                                           Tarrâz)’ın oğlu Uğurlu Muhammed
    - Ben sağ oldukça bu hâli bizden       Mirzâ’nın o diyârlara, Ebû’l Feth Sultân    da yangın var
başkasının yanında anlatma ve bizi de      Mehemmed Hân’ın da Rûmeli ve Ana-               Zemine indi me’vâdan nice yıllar
ele verme, diye nasihat ve tenbihlerde     dolu’ya hükmettiği zamandır.
bulundu.                                                                               döküp kan yaş 	
                                               Şiir:                                       Yalınız ağlayan Âdem değil Hav-
    Şiir:                                      Rûz-i evvel yazıldı nâmı sa’îd
    Kuvvet-i şeyh’le hayvân ü şecer            Oldu âhir deminde şâh-i şehîd           vâ’da yangın var
    Arz idüb hâlini cümle söyler               Değil yalınız Erzincân Yemen                Nice yıl hasret-i hicrân oduyla yaktı
                                           San’â’da yangın var
    Kaçarlu Han’ın akıbeti                     Pîr Muhammed Bahaeddîn Erzin-           Kenân’ı
                                           cânî Hazretlerinin Keleriç’te yaktığı           Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zel-
    Kerâmetlerinden biri de şöyle nak-     “aşk ocağı”nı Şeyh Muhammed Sami
ledilir:                                   (k.s.) Hazretlerinin müridi Salih Baba      hâ’da yangın var
                                           divânı’nda şöyle dile getirir:                  Cihân halk olalı göster bana âsûde
    - Erdebiloğlu Kızılbaş-ı Evbâş, o          Yetiş ey keştibânım büsbütün deryâ-
diyarları istilâ etmekte iken, Kaçarlû     da yangın var                               ahvâlin
Hân’ını da Erzincân üzerine gönder-            Değil deryâ yalınız cümle hep sah-          Ki yok bir istirâhat esfel ü alâda yan-
mişti. Kaçar Hân’ı, Sünnîlerin şeyhi       râda yangın var
diyerek, Şeyh Muhammed hazretleri-             Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest        gın var
nin türbesine hakâret kasdıyla elindeki    oldu bülbüller                                  Erişti Sâmî-yi Sultân berâber dil-
gürzle şeyhin siyâh taştan yontulmuş           Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfihâ-
mezar taşına vurup kırmak istedi. Gürz     da yangın var                               ber-i rûhân
darbesi ile güzelim kitâbeli taşın imâ-        Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı       Değil yalınız Erzincân Yemen
mesini kırdı. O imâmeyi yuvarlayarak
sanki bir mârifet yapmış gibi at sürüp                                                 San’â’da yangın var
                                                                                           Bilinmez Salih’in rengi çalınır tablı
14 | dosta doğru
                                                                                       gülbangı
                                                                                           Kurulmuş Kerbelâ cengi yaman

                                                                                       gavgâda yangın var.

                                                                                                                ağustos 2013
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21