Page 143 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 143
Ruhumuz Beraber 137
dedi. Ana yol ile köy arasındaki mesafe 1 km. Bizim araba önden
gidiyor, köylü kadınlar da arkadan böyle cezbeyle koşarak geliyor-
lardı. Aman yâ Rabbi!... Üstlerinde başlarında doğal kıyafetleri olan,
elleri nasırlı, çalışmaktan belleri bükülmüş bu Anadolu kadınlarının
Allah aşkı, mürşide olan imanları o ortamda bizi çok etkilemişti.
Bir köy evine vardık. Üzeri tamamen kendi emekleriyle ye-
tiştirdikleri veya ürettikleri gıdalarla dolu olan bir sini hazırlamışlar.
Siniye bal da koymuşlar, yeşil soğan da. Ama o kadar doğal ve sa-
mimi bir ikramdı ki! Efendim’in şekeri olmasına rağmen:
˗ Sofrada hepsinin tadına bakacağım.
dedi ve hepsinden tek tek alıp yedi, böylece onların da gönlünü almış
oldu. Biz erkekler içeride yemek yerken, yolda karşılayan kadınlar
da yan odada ortalığı yıkıyorlardı. Cezbeler, ağlama sesleri altında
yemek yedik. Sonra Efendim onların yanına geçti. Orada dua etmiş
ve:
˗ Bizi Çankırı’da cemaat bekliyor. Size otobüs bulsunlar,
oraya götürsünler, sohbetimiz olur.
demiş.
Tüney’den ayrılıp Çankırı’ya vardık. Oraya da gecikince
merak etmişler. Tüm ihvanlar kapının önünde bekliyorlardı.
Efendim’e Kişiye Özel Sorular
Efendim Çankırı’ya gittiğinde Çankırı Tekkesi yapılıncaya
kadar Kadirîlerden kalma eski bir tekkede sohbet ediyordu. Arsasını
kendisi gezerek tespit ettiği tekke inşaatının büyük bölümünün ta-
mamlandığı yıldı. Efendim Hazretleri Temmuz 1995 tarihinde Çan-
kırı’ya gittiği zaman biz de gittik. İstirahat için Hidayet Ağabey’in
evinde kalıyordu. Mübarek akşam Tekke’de sohbet ediyor, gece Hi-
dayet Amcanın evine geçiyor, gündüz yine Tekke’ye geliyordu. Biz
de Mustafa Ağabey’le böyle yakın planda olmamız sâyesinde onun
arabasıyla gidip geliyoruz.
Efendim’i geceleri yukarıya Hidayet Ağabeylerin evine çı-
karıyoruz, elini öpüp iniyoruz. Efendim’in sabah kahvaltı sonrası