Page 148 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 148

142                                         Gönlümüz Beraber

                Tepecik ve Samsun Teveccüh Hatıraları
          Tepecik’te Yasaklı Teveccüh
                   1991 veya 1992 senesiydi ve okulun dönem başıydı. Yine ta-
          lebeler olarak toplu hâlde İstanbul’a gidip Efendim’i Tepecik’te zi-
          yaret etmek istedik. Ortalama 8-9 kişi sonraki hafta Cuma günü İs-
          tanbul’a gitmeye karar verdik. Yalnız o zamanlar artık kalabalıkların
          iyice arttığı, Efendim’in gittiği yerlere başka yerlerden gelinmeme-
          siyle ilgili emirlerin verilmeye başlandığı dönemlerdi. O hafta sonu
          Tepecik’te  teveccüh  varmış,  ama  bizim  haberimiz  yoktu.  Üstelik
          Efendim “İstanbul’un dışından gelmek yasak. Kesinlikle emrimi tu-
          tacaksınız, gelmeyeceksiniz.” deyip Tepeciğe gidişi yasaklamış. Te-
          pecik’in kapasitesi belli! Ziyaretçi çok olunca sitenin içerisindeki ve
          dışarısındaki arabaların çokluğu göze batıyor.
                 Bu arada da Yusuf’un babası hafta içinde Tepecik’e ziyarete
          gitmiş. Efendim sohbette:
              ˗  Bak,  teveccüh  yapacağız.  Emre  uymayıp  gelenler  olursa,
                 bunları kovacağım.
          deyince Yusuf’un babası korkarak:
              ˗  Efendim,  gençlerin  teveccühten  haberleri  yok.  Bu  hafta
                 sonu buraya gelmek için hazırlık yapmışlardı. Söyleyelim
                 de gelmesinler.
          demiş. O da:
              ˗  Yok, onlar zaten geleceklerdi.
          demiş. O hafta sonu bindik otobüse, Efendim’i ziyarete gidiyoruz.
          Yusuf otobüste:
              ˗  Arkadaşlar, size bir şey söyleyeceğim. Haberiniz olsun. Bu
                 Pazar Tepecik’te teveccüh yapılacak, yalnız dışarıya yasak
                 varmış.
          dedi. Ne yapacağız şimdi? Otobüsteyiz! “Yasaksa niçin gidiyoruz,
          Hazret-i Pîr’e ne diyeceğiz?” diye bizleri bir düşünce aldı. Yusuf
          durdu durdu, sonra:
              ˗  Merak etmeyin. Babam bizi Efendim’e söylemiş, o da “On-
                 lar zaten gelecekti” demiş.
   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153