Page 202 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 202
196 Gönlümüz Beraber
dedi. Sonra beğenmedi, çıkardı. Bu esnada yanımıza bir grup âlim
geldi. Uçak Suudi Arabistan uçağı olduğu için Arabistan’da ikameti
olan şeyhler ve müridlerle doluydu.
˗ Efendim, bize ikindi namazı kıldır.
dediler. Efendim de:
˗ Ben namazı seferî kılmıyorum. Dünyanın her yeri benim
evim, bir gün burada bir gün orada.
buyurdu. Bu arada sağ elinin başparmağının tırnağını gösteriyordu.
Onlar da:
˗ Efendim, sen nasıl kılarsan kıl, bizim için sana uymak şeref-
tir.
dediler. Hostesler büyük yer bezleri getirip uçağın ara bölmesinde
salon gibi boş bir yere serdiler. Uçak ahalisi önce dört rekât sünnet
sonra Efendim’in imamlığında ve bu âcizin müezzinliğinde ikindi
namazının farzını kıldı. Efendim dua bitmeden “salâten tüncinâ” du-
asını okudu ve “el-Fatiha” dedi. Ben de “İyi, bu uygulamayı da gör-
dük!” dedim. Namazdan sonra yerimize oturduk.
Cemaatle kılınan namazdan sonra onlarla birlikte virdler
okunmadığı için “Bu uygulama bu namaz için böyle ise böyledir”
deyip başka şeylerle meşgul olmaya başladım. Tabii Efendim ya-
nımdayken yalnız başıma vird okuyacak değildim. Fakat bir de bak-
tım ki Efendim kulağıma eğilmiş vaktin virdini okuyor. Ben de he-
men elimdekileri bıraktım ve virdi birlikte tamamladık.
Hostesler uçuş kartı getirdiler, nasıl doldurulacağını bilmi-
yorum. Efendim’e sordum. O da “Hostesler söylesinler ne istiyor-
larsa” dedi. Yolcu bilgisiymiş. Efendim’e röportaj yapar gibi sorular
sorup uçuş kartını doldurduk.
Yolculuğun sonuna çok çabuk gelindi. Bu arada pilot uçuşla
ilgili bazı bilgiler verdi. Efendim:
˗ Kaç bin metreden uçmuşuz?
dedi sordu. Ben de açıkçası anlamamıştım ve cevap veremedim.
Efendim: