Page 207 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 207

Ruhumuz Beraber                                         201

          bir camide oturmuşlar bunun üzüntüsüyle beklerken Ravza-i Mutah-
          hara’dan  uzanan  nurlu  bir  elin  (Peygamber  Efendimiz’in  elinin)
          kendi yakasından tutup çekmesi” olayını naklettikten sonra “Bunu
          size anlatıyorum” buyurdu. Hacca gitmeleri bu şekilde kapılar açı-
          larak gerçekleşmiş. Mübarek:
              ˗  Bir Fehmi Kuyumcu bu hâlimden bir şeyler olduğunu an-
                 ladı, diğerleri ayıkmadı.
          dedi.  Mübarek  sohbette  eskiden  yeniden  bahsediyordu,  yaşanmış
          bazı olayları çok tatlı bir üslupla yarenlik eder gibi anlatıyordu.

          Ravza’da Tanıtım
                 Sohbet o kadar tatlı ve muhabbet o kadar iyiydi ki namazları
          evde kıldık. O gün (Cumartesi günü) akşam namazı için Ravza’ya
          gidildi. Üç kişiydik. Efendim bize Peygamber Efendimiz’in mihra-
          bını ve minberini gösterip:
              ˗  “Bunların ikisinin arasında namaz kılan cennette kılmış gi-
                 bidir” diye hadis var. Ama (Peygamber Efendimiz’in başucu
                 tarafına düştüğü için) bizim için değil!
          dedi. Daha sonra Hazret-i Osman’ın mihrabını gösterdi. Edepten do-
          layı, Peygamberimizden ileride durmamak için her biri bu mihrabın
          bir geri tarafına mihrap yaptırmış. Farz namazlarından sonra herkes
          nafile namaz kılmak oraya hücum ediyordu. Efendim onların bu ko-
          şuşturmalarının sebebinin bu hadis olduğunu söyledi.
                 Değişik ülkelerden gelen ve değişik şekillerde namaz kılan
          hacıları “Ne yapıyorlar?” diye Efendim’le birlikte inceledik ve bu
          konularda konuştuk. Bu arada da namazdan sonra kendisinin daha
          önceden  umreden  getirip  bize  verdiği  olaylı  bir  ders  tesbihimiz
          vardı, bunu kendisine sunduk ve tesbihâtını o tesbihle yaptı.
                 Yanımızdaki üçüncü kişi Suriyeli Ahmet Ağabey idi. O da
          Türkçe bilmediği için konuşmalara pek katılmıyordu. Sonra kalkıp
          gitti. Efendim’le ikimiz kaldık. Ravza’nın tam karşısında (kuzey ta-
          rafında), yüzümüz kıbleye dönük bir şekilde oturuyor ve yatsı na-
          mazının vaktini bekliyorduk.
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212