Page 205 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 205

Ruhumuz Beraber                                         199

          dedim. O da:
              ˗  Oradan geçmek (Bab-ı Selam) vaciptir. Biz de bir kere geç-
                 tik. Fakat oradan geçildiğinde Peygamber Efendimiz’in ba-
                 şucundan ayak ucuna doğru geçildiğinden bizler için tekrar
                 oradan geçmek uygun değildir. O yüzden geçmiyoruz. Bi-
                 zim yerimiz Bab-ı Cibril, ayakucunun bulunduğu yer.
          dedi. Artık mecbur kaldık, Bilal Ağabey ile birlikte Bab-ı Selam’dan
          geçip huzura vardık. Orada baktım kupkuruyum. “Ne oluyor?” de-
          dim. Mevlâna Hazretleri’nin türbesinde bile daha muhabbetli olu-
          yordum. Moralim bozuldu, 11 İhlas 1 Fatiha okuyup huzurdan ay-
          rıldım.
                 Koşarak Bab-ı Cibril’in yolunu tuttuk. Arap askerler koşma-
          mıza müdahale ettiler. “Hacı, Hacı” diyerek bizi yavaşlattılar. Bab-
          ı Cibril’den içeri girdiğimizde Efendim namaza yeni duruyordu. Biz
          de hemen arkasında iki rekât namaz kıldık ve huzura gidildi. Efen-
          dim bir süre boynu bükük öylece kaldı. Benim kafam karışmaya baş-
          ladı ve vitesten atmaya başladım. Beni “Efendim neden beni yalnız
          gönderiyor? Neden kupkuruyum?” gibi düşünceler aldı.

                 İkindi namazından sonra eve giderken bu yaşadığım sıkıntı-
          larla ilgili olarak Efendim’e:
              ˗  Efendim, huzura gönderdiğinizde hiçbir şey hissetmedim,
                 kupkuruydum. Ziyaret adabı nasıl olur?
          dedim. Efendim:
              ˗  Huzura bir köpek misali sürüne sürüne, tabii etraf müsait ol-
                 madığından  bunu  gönülden  yaparak,  kendini  çok  aciz  bir
                 mahlûk, kendilerini de derde deva gibi görerek ve büyük bir
                 tazarruyla varacaksın. 11 İhlas bir Fatiha okursun, sonra bo-
                 yun bükeceksin. Pîrlerimizin ziyaretinde de böyle olur. Biz
                 onları göremiyoruz, fakat onlar bizi görüyorlar ve ne halde,
                 ne şekilde olduğumuza bakıyorlar. Hem üzülme, ben de ba-
                 zen kuru oluyorum.
          diyerek ziyaret adabını detaylı bir şekilde anlattı. Belli bir süre dur-
          duktan sonra da:
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210