Page 210 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 210
204 Gönlümüz Beraber
Hacca Niyetlenme
Biz hazırlık işlemlerini Medine’de yapmıştık. Bu arada
ikindi ezanı okundu. Namaz kılmak üzere camiye gittik. Etraf çok
güzeldi. Her yer yemyeşil ve hacı adaylarıyla doluydu. İkindi nama-
zını kıldıktan sonra Efendim:
˗ Gelin bakalım, hangi hacca niyetleneceksiniz?
dedi. Efendim daha önce Eyüp Ağabey’in evinde de aynı soruyu sor-
muş ve “Ben rahatsızım, hacc-ı ifrata niyet edeceğim” demişti. Ben
de içimden “Ben de öyle” demiştim. Fakat Efendim o zaman bana:
˗ Bak, hacc-ı kıranın sevabı çok. Gel, onu yap. Sen gençsin.
demişti. Ben de hiç cevap vermeden sükût geçmiştim. Efendim o
zaman Bayram Hoca’ya aynı soruyu sorunca o da:
˗ Efendim, hacc-ı kırana niyetlendik. Ama siz bilirsiniz!
demişti. Bunun üzerine Efendim:
˗ Hâ, ikiniz beraber yaparsınız.
demişti. Fakat bende yine ses seda yoktu. Efendim:
˗ Gidin içeri, anlaşın da gelin.
deyince, içeri girmiştik ve ben:
˗ Bayram Ağabey, ne yapacaksın kıranı! Bu fırsat ele geçer
mi? Efendim’den hiç ayrılınır mı? Ben ifrata niyet etmek is-
tiyorum.
demiştim. O da:
˗ Doğru Mehmet Ali Beyciğim, öyle yapalım.
demişti. Sonra içeri girip Efendim’e:
˗ Efendim, biz anlaştık. Birlikte hacc-ı ifrat istiyoruz.
demiştim. O da seslenmemişti. Daha evvel yaşanan bu olaya rağmen
Efendim Mik’at Mahali’nde yine:
˗ Bayram Bey’le sen hacc-ı kırana niyetlenebilirsiniz. Sevabı
çok, ama yine de siz bilirsiniz.
dedi. Ortada bir süre sessizlik hâkim oldu. Sonra Efendim: