Page 211 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 211
Ruhumuz Beraber 205
˗ Biliyorum, Mehmet Ali Bey bizden hiç ayrılmak istemiyor.
O yüzden o da hacc-ı ifrat istiyor. Haydi, kalkın. Hepimiz
hacc-ı ifrata niyetleniyoruz.
dedi (Efendim’in sözünü yerine getirmek üzere 2015 yılında hacc-ı
kıran da yapmak nasip oldu çok şükür).
Mekke Yolunda Yaşananlar
Niyet sonrası yerimizden kalktık, iki rekât namaz kıldık.
Efendim’in neşesi yerindeydi. “Lebbeyk, Allahumme Lebbeyk” ni-
dalarıyla hep bir ağızdan telbiye söylemeye başladık. Efendim “Ab-
dest tazelemek lazım.” dedi. Tuvalete gidip abdest tazeledi. Biz de
tazeledik. Durmadan Efendim’in komutunda peş peşe “Lebbeyk,
Allahümme Lebbeyk” diyorduk. Neticede Mekke yoluna koyulduk.
Problemli diye pasaportumu elime dahi almak istemiyor-
dum. Pasaportum Efendim’in elinde duruyordu. Efendim kendi pa-
saportunu ve diğer ihvan ağabeylerin çalışma izni bulunan defterleri
küçük oldukları için çantasına yerleştirdi. Fakat bizim pasaportları
çantaya sığdıramadı ve arkaya dönüp:
˗ Alın bunları çantaya yerleştiremedim. Tamam, asker ge-
lince elinizden alacağım.
deyip pasaportları bize geri verdi. Nihayet Medine’nin çıkışında as-
ker kontrol için arabamızı durdurdu. Bu ilk kontrol değildi. Efendim
bizim pasaportları da elimizden alıp askere verdi. Asker pasaportları
eline aldı, fakat onları doğru dürüst incelemeden iade etti ve “geç”
işareti yaptı. Biz de yola koyulduk.
Yolda neşemiz had safhadaydı. Lebbeyk nidalarıyla yolu-
muza devam ediyorduk. Arabada cezbelenmeler vardı. Efendim’in
çantası benim elimdeydi ve onu arabanın içinde bile yere koymu-
yordum. Eyüp Ağabey:
˗ Efendim, biz ne yaptık da Efendim’izle birlikte hacca gidi-
yoruz?
diye sorunca Efendim:
˗ Herkes hulûsunun, ihlasının barını, meyvesini yiyor, dedi.