Page 34 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 34
28 Gönlümüz Beraber
kıldıktan sonra da tekrar işe çıkıyorduk. Bir ara biz çalışırken Efen-
dim yanımıza gelip:
˗ Bu çalışmalar geri döndüğünüzde size hep rabıta olacak.
buyurdu. İstanbul’da bunun gibi çok güzel hatıralarımız oldu. Bizim
gibi iş bilmeyenlerin alanı çok büyük olmayan bu bahçede çalışması
rabıta vesîlesi olmuştu.
Sonra kapalı kasalı bir araba geldi, kasaptan yüklenmiş bü-
tün halde koyun eti getirdiler. Hemen koyun etini arabadan alıp mut-
fağa taşıdık. Ömer ile beraber dışarı çıkarken Mübarek:
˗ Gelin oturun.
dedi. Biz de:
˗ Buyur Efendim.
deyip oturduk. Bize:
˗ Salih Baba’yı okuyun. Ben size Salih Baba’yı okumanızı
tavsiye ediyorum. Okuyun, iyi anlayın.
dedi. Bunun üzerine:
˗ Baş üstüne Efendim.
dedik. O şekilde salondan ayrıldık. Ertesi gün de veda edip An-
kara’ya döndük.
Batıköy’de Mehmet Efendi
Başka bir zaman Batıköy’deki Tekke’ye yine ziyarete git-
tik. O zaman otobüsler eskiydi ve çok rahat değildi. Edirne otobüs-
lerine binmeye çalışıyorduk. Yolda inip Edirne yolundan yürüyerek
Batıköy’e çıkıyorduk. Bu gidişimizde sabah biraz geciktik.
Tekke’ye vardığımızda sabah namazı vakti yeni geçmiş, Hazret-i Pîr
sabah namazını kılmış gitmişti. Dede Paşa’mın büyük oğlu rahmetli
Mehmet Baştürk Ağabeyimiz de salonda oturuyordu. Bizi gördü ve:
˗ Beylerim hoş geldiniz.
dedi. Biz de:
˗ Efendim Hazretleri gitti mi, namaz kılınalı çok oldu mu?