Page 128 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 128
Tasavvuf Sohbetleri 5 123
yor, bulamıyor. Çünkü Nakşibendi Efendimiz’in ruhaniyeti onu
almış.
Mübarek bir rüya görüyor. Onların rüyaları rüya değil hâldir.
Rüya başka, hâl başkadır. Avamınki rüyadır, hâl sahibinin gördüğü
hâldir. O da demek ki rüyada her şey net çok açıktır fakat kendile-
rinde bir hareket olmuyor, ayık da değiller.
O bir görmüş olduğu rüyasında işte bir tepe var, o tepenin
önünde büyük bir meydanlık var. Orada geçmiş Evliyaullah’ın
bütün ervahı toplanmış. Sormuş:
— Bunlar niye toplanıyorlar? Demişler ki:
— Hazreti Resulullah gelecek.
Hazreti Resulullah Efendimiz gelmiş. Onun için orta yerde bir
kürsü varmış. Geçmiş kürsüye oturmuş, bakmış hatibiyle beraber,
— Ervah tamam mı?
— Tamam, demişler.
— Gel buraya Ubeydullah, al sırtına beni şu tepenin üzerine çık.
Sonra tepenin üzerinde bunun arkasını sıvazlamış.
— Aferin, ben sende bu kuvvetin olduğunu biliyordum. Ervah
da bilsin, demiş.
İşte, bu rüya üzerine Nakşibendi Efendimiz’e yetişemedimse
O’nun elinden tutanı bulacağım, diyor.
Yakub-u Çerhî Hazretleri de Nakşibendi Efendimiz’in halifele-
rinin içerisinde en genç o imiş, en son o el almış. Hepsinden fazi-
letli, hepsinden de ileri o imiş.
Onun da Nakşibendi Efendimiz’i tanıması şöyle olmuş. O mü-
barek, Herat memleketindenmiş. Buhara’da zahir ilmini bitirmiş,
dört mezhepten icazet almış. İcazetini alacağı zaman bir rüya görü-
yor. Rüyasında nuranî bir kimse ona diyor ki: “Molla Yakup; molla
oldun, zahir ilmini medrese ilmini bitirdin. Bundan sonra da aziz-
leri bul, azizlerden ol.”
Bu rüyayı ona çok etki yapmış, çok zevk şevk vermiş. Onda bir
muazzam gönlünde bir arzu bir istek olmuş. “Ya Rabbi bu azizler
kimdir? Azizlerin ilmi nasıl bir ilimdir?” diye Allah’tan çok istiyor,
yalvarıyor.