Page 17 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 17

12                                          Gülden Bülbüllere

          tatbik edeceğiz. Bir de günahtan kaçınırsak Allah kurtarır, korur.
          Bu  irademizle  günahtan  kaçınabiliyoruz,  sevabı  işleyebiliyoruz.
          Haramdan kaçınabiliyoruz, bunu biliyoruz, helali kazanıp yiyebili-
          yoruz.
            Ama şerre gelince ne kadar şerden kaçınsak şer çıkıyor karşımı-
          za.  Şer  karşımıza  çıkınca mesela  kazadan  kaçınıyoruz,  korktuğu-
          muz  halde  kaza  gelip  bizi  buluyor.  Zarardan  kaçınıyoruz,  zarar
          gelip buluyor. Bu nedir?
            Cenâb-ı Hakk, “Biz kulumuzu korku ile havf ile de imtihan ede-
          riz.  Biz  kulumuzu  mallarının,  canlarının  azalmasıyla  da  imtihan
          ederiz.  Bize  dönüp  gelecekler.  Bize  geldiklerinde  onların  büyük
                        6
          mükâfatları var. ”
            Can nedir? Bir evde bir kişiye ölüm gelir, haktır. O kişi gider,
          fakat orada 10 kişi varsa bak bir tanesi ne oldu? Azaldı, dokuz tane
          kaldı. Dokuz tanesi için de musibettir. Bu nerden geldi? Kaderdir
          bu.  Ama  o  ölen  kazayla  ölmüş  veyahut  eceliyle  ölmüş  o  da  bir
          takdir, mukadderattır.
            Senin malların var, canlı malların var. Bir hastalık geldi, öldü-
          ler. Sen ister miydin o mallarının ölmesini? Hastalığın farkına var-
          dın, ilaç kullandınsa da belki ilaçla da kurtaramadın. O da bir ka-
          derdir, o da Cenâb-ı Hakk’ın murad-ı ilahiyesidir. Sen ilaçla o mal-
          ları  ne  kadar  kurtarırsan  kurtar  zaten  ilaçla  kurtardığını  Cenâb-ı
          Hakk eksiltmiyor. İraden katkısıyla zaten Cenâb-ı Hakk demek ki
          onu eksiltmiyor.

            Ama sen ilaç kullanmasan veyahut ilaç kullansan da ölseler de
          gitseler işte o zaman kader budur. Yani sana o zararı takdir etmiş.
          Senin o mallarının eksilmesini Cenâb-ı Hakk sana takdir etmiştir,
          onu sen kurtaramazsın.

            Bahçen veya tarlan, ekinin var. Hizmetini gördün, ektin, sula-
          dın,  yetiştirdin.  Biçeceğin  zaman  veyahut  da  elin  değmeden  bir
          hastalık aldı, ekinin olmadı. Veyahut da bir afat-ı semaviye ya da
          afat-ı  araziyeden  bir  sel  geldi,  dolu  vurdu,  mallarının  azalması

          6   Bakara, 2/155.
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22