Page 18 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 18
Tasavvuf Sohbetleri 5 13
budur. Bunlar da nedir? Bunlar da bir kaderdir. Bunlara şimdi se-
nin iradenin katkısı olur mu? İradenin katkısı olamaz.
Bir de kader şudur: Kazalardan korkuyorsun, herhangi sana ge-
lecek bir kazadan korkuyorsun. Ne kadar dikkat edersen et o gelip
seni buluyor. Kaderse ondan kurtulamazsın. Senin ölümün trafik
kazasıyla mı olacak, suda mı boğulacaksın, araba mı çiğneyecek,
bir yerden mi uçacaksın, bir yere mi batacaksın herhangi bir ağrıy-
la hastalıkla mı öleceksin veyahut da ecelinle mi öleceksin? Bunlar
hep kaderdir, bilinmez ve bunların önüne geçilmez.
Şimdi, cüz’i aklı Cenâb-ı Hakk bize vermiş; kârımızı, zararımı-
zı bilelim. İradeyi de vermiş ki zararımızdan kaçınabilelim. Bize
zarar veren şeylerden korunabilelim. Kârlı olan şeyleri de elde
edelim.
Biz bunu maalesef, bilinmediği halde, maddiyata kullanıyoruz;
bilindiği halde maneviyata kullanmıyoruz. Yani ma’nevî kârımız,
zararımız aşikâr olduğu halde ma’nevî zararımızdan kaçınıp da
kârımıza koşmuyoruz.
Ama maddî zararı da bilinmediği halde kaçıyoruz, kurtaramıyo-
ruz. Ne mesela? Bir insan zahirde daima hiç kendisine hastalık
veya bir keder veya bir üzüntü veya bir malına zarar eksiklik, bir
kimseden ona bir hakaret, işkence gelmesini hiç istemez. Anlaşıldı
mı efendim? İstemez ama gelir onu bulur.
Manevi zararlarımız da bizim Allah’ın yasaklarıdır. Bunları da
biz bile bile işliyoruz, bunlardan kaçmıyoruz. Öbüründen kaçıyo-
ruz, kurtulamıyoruz ama bundan kaçmıyoruz.
Aslında Cenâb-ı Hakk bu aklı vermiş ki ma’nevî kârımızı, zara-
rımızı bilelim. İradeyi vermiş ki ma’nevî zararımızdan kaçınabile-
lim, ma’nevî kârımızı işleyebilelim.
7
Çünkü Cenâb-ı Hakk, “Vel asrı innel insane lefi hüsrin ” “İn-
sanlar zarardadır.” buyuruyor. Bu zarar ma’nevî zarardan başka
bir şey değildir.
7 Asr, 30/1.