Page 344 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 344
Tasavvuf Sohbetleri 5 339
Bakkal ne yapmış? Tokyayı almış terslemiş, bunu tenkit etmiş:
— Paran yoksa yeme. Tokya ile incir mi alınır?
Tenkit etmiş, azarlamış, terliği de üstüne atmış. O bakkalın kar-
şısında olan bir dükkân sahibi bunu görmüş. Fakat o terliği atan
tenkit eden bakkal onu bilmiyor, tanımıyor. Ama karşısındaki
dükkân sahibi Malik bin Dinar’ın evliya olduğunu biliyormuş,
tanıyormuş.
Malik bin Dinar tenkit edilince o da nefsini suçlayaraktan, kı-
nayaraktan, tenkit ederekten gitmiş. Demiş ki:
— Şimdi hoşuna gitti mi? Neyin arttı, iyi mi oldu, şerefin mi
yükseldi? Kırk senedir bana incir incir diyordun. Ahirinde bir ten-
kit duydun, demiş.
Nefsini suçlayaraktan, kınayaraktan gitmiş. Karşıdaki adam gö-
rüyor, bu bakkala geliyor.
— Ne yaptın?
— Ne yaptım ki?
— Niye o adamı tenkit ettin, tokyasını tersledin. Sen hayır
yapmaz mısın?
— Tokya ile benden incir istiyor, ben de dedim paran yoksa
yeme.
— O benim dükkânıma gelse de dükkânı parasız götürse ben
hepsini verirdim.
— Niye verirsin ki?
— Çünkü o Malik bin Dinar.
— Eyvah, bilemedim diyor.
Bir kölesi varmış. Kölesine diyor ki:
— Al şu incirleri götür şu efendiye, kabul ettirirsen ben seni
azat edeceğim.
Adam incirleri alıyor. Kölelikten kurtuldum diye sevinerek gi-
diyor:
— Efendi dur.
— Ne var oğlum?