Page 66 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 66

Tasavvuf Sohbetleri 5                                    61

            Kürre-yi arzın da malumunuz dörtte üçü su, biri karadır. Yük-
          seldikçe artık kara toprakları daha görünmüyor, hep su görünüyor.
          Suyun  cismi  görünüyor.  Daha  yükseliyor  su  da  görünmüyor  bir
          duman  içerisine giriyorlar.  Daha  yükseliyor  bir  karanlığa  giriyor.
          Ama her yükseldikçe kuşa soruyor.
            — Kuş dünyayı görüyor musun? O da:
            — Görüyorum, diyor.
            İşte burayı görüyorum, şurayı görüyorum diye böyle söylüyor.
            Bu  karanlık  mahalline,  zulmet  mahalline  girince  Süleyman
          aleyhisselam, daha hiçbir taraftan ışık göremiyor. Aşağıya bakıyor
          karanlık,  yukarı  bakıyor  sağa  sola  bakıyor  karanlık.  Kuşa  yine
          soruyor:
            — Sen yeri görüyor musun kuş.
            — Kuş görüyorum efendim, sultanım görüyorum.
            — Nasıl görüyorsun?
            — Tam bizim bu alt istikametimizde bir çiftçi tarlasını sürüyor.
          Öküzünün belinde de kemer var, yarısı kara yarısı beyaz diyor.
            — Beni indir öküzün yanına, o çiftçinin yanına diyor.
            Kuş tam doksan derece iniyor. Tam çiftçinin yanına iniyor. Tar-
          laların kenarına kuşu koyuyor. Çiftçiye doğru gidiyor selam vere-
          cek, kolay gelsin diyecek. Bu memleket hangi memleket diye sora-
          cak.
            Çiftçiye doğru giderken tak diye bir ses geliyor. Çiftçi o takırtı-
          yı  duyunca  “ho”  diyor  öküzleri  eyleyip  tarlanın  kıyısına  doğru
          koşuyor. Süleyman aleyhisselamın da dikkatini çekiyor. Diyor ki:
            — Acaba bu niye o yana doğru gidiyor. Ben ona gidiyorum ki
          selam vereyim kolay gelsin diyeyim de burası hangi memlekettir,
          diye sorayım. Fakat bu niye koşuyor?
            Ama takırtıya koşuyor. Meğerse o çiftçi tarlanın kıyısına bir tu-
          zak kurmuş. O tuzağa av düşsün diye. Kuş da o tuzağa düşüyor.
            Süleyman  aleyhisselam  çiftçiyi  takip  ediyor.  Beraber  tarlanın
          kıyısına  geliyorlar  bakıyor  ki  bindiği  kuş  tuzağa  düşmüş,  çiftçi
          kuşu oradan almak istiyor. Çiftçiye:
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71