Page 92 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 92
Tasavvuf Sohbetleri 5 87
da aynı ameli işliyorlar, amelde değişme olmaz bir farklılık yoktur.
Ama amellerin makbul olup olmamasında bir farklılık vardır.
Niçin? Şeriatı olan tarikatı olmayan bir kimse amelini zayi ede-
bilir. Ama tarikatı olanın ameli zayi olmaz, onun ameli sigortalıdır,
garantilidir. Nasıl ki bir insan arabasını evini canını da sigorta yap-
tırıyor. Onun gibi tarikatı olanın ameli, imanı, canı sigortalıdır.
Niçin? Şimdi bir insanın çok büyük parası var. Bu parayı bir
emniyetle bir yere yatırmazsa veya muhafaza edecek bir kimseye
bir yere yatırmazsa, o parayı üzerinde dolandırır gezdirirse, ondan
alırlar. Çünkü para insanın düşmanıdır, onun peşinde düşmanlar
dolanır, ahiri onu öldürür parasını alırlar. Ama onun üzerinde para-
sı, zenginliği bulunmazsa kim ne bilecek? Kim ne diyecek? Kimse
bir şey diyemez.
Nasıl ki maddiyatın böyle düşmanları varsa, maddiyat, mal in-
sana düşman oluyorsa onu teslim edecek. İnsan malının bekçisi
olursa, malını da Allah'a teslim ederse Allah onu muhafaza eder.
İnsanın malını, canını, amelini muhafaza eden Allah'tır. Ona teslim
etmek lazım.
Onun gibi bu amel de böyledir. Amel varlığı da var. Allah gös-
termesin insana amel zenginliği, varlığı ne yapar? Onun da düş-
manları vardır. Onun düşmanı nedir?
Kendi nefsi, bir de şeytan aleyhillane onun düşmanıdır. Çünkü ne-
fis, suret-i Hakk’tan da geliyor. Nefis sureti Hakk’tan gelirse ameli
işlersin amelinden dolayı sana öyle bir gurur, kibir, enaniyet sahibi
eder ki, seni öyle yükseltir ki. Sonra yükseltir, yükseltir, bir de bırakır.
Öyle çok, daha evvelce amel yapanlar, amel varlığına düşenler
helak olmuşlar. İlim varlığına düşenler helak olmuşlar.
Bu denli ilme mâlik iken İblîs
Senin ilmini bilmedi o telbîs
Evet, nasıl ki Yunus Emre buyuruyor:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır