Page 198 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 198

Altın Silsile                                           181

          Bak, Nakşibendi Efendimiz de ne buyuruyor?
            Bizim dergâhımız günahkârların dergâhı. Günahı olanlar gelsin
          bize, günahı olmayanları biz istemiyoruz.
            Yani buradaki anlam, buraya gelsin de günah işlesin anlamına
          değil. Yani kendilerini günahkâr bilsinler. Günahlarını bilerek gel-
          sinler.
          Bir de buyuruyor ki:
            Âlâyı,  ednayı  seçmek  mürşid-i  kâmilin  kârı,  kemâli  değildir.
          Ameli değildir.
            Sen  iyisin,  sen  kötüsün  demezler.  Evet  efendim,  Allah’a  çok
          şükür. Bak nimetimiz büyük. Nimetimizin kadrini, kıymetini bile-
          lim. (GB1)
          …

            Bizim tarikatımızda kabiliyet şart. Nakşibendi Efendimiz buyu-
          ruyor ki: Biz kabiliyet de veririz. Hiçbir tarikatta bu yoktur. Kabi-
          liyet, yani biz müridin kalbini değiştiririz. Kelâm-ı kibârda buyu-
          ruyor ki:

               Kâbiliyyet bizde olmazsa meşâyih neylesin
               İster ise mürşidi olsun Muhammed Hazreti
            Kabiliyet veririz diyor. Ama senin bir kabın var kirlenmiş, es-
          kimiş. Daima yemek yiyeceğin bir kap veya senin için çok lazım
          olan bir kap kirlenmiş, paslanmış, eskimiş.
            Bir tanesi tazeler o kabı, taze kap verir. Eğer onun kıymetini bi-
          lirsen o kap artık eskimez de kirlenmez de paslanmaz da.
            Herhangi bir insan var ki kullandığı âlet sanki taze alınmış gibi.
          Hâlbuki yıllar boyunca kullanmıştır. Bazısı da vardır ki onu tezden
          eskitir.
            O verilmiş olan kabiliyet, kalbimiz. Kalbimizi muhafaza edece-
          ğiz. Onlar muhabbet vermekle veya onların himmeti nazarı, mane-
          vi görevleri var, hizmetleri var. (GB3)
          …
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203