Page 227 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 227
Gülden Bülbüllere
Yakub Çerhi Hazretleri’nin yüzünü sevmemiş. Zâhirdeki yüzü-
nü sevmemiş. Aşikâr etmiyor ama çekiyor elini tutmuyor.
İçinden diyor ki: “Ben bu yüzü sevmedim. Ben bu yüze rabıta ya-
pamam.”
O zaman Çerhi Hazretleri:
—Bu yüzü sevmedinse, rabıta yapamazsan, şu yüze rabıta yap.
Diye işaret yapıyor. Yüzünden perde kaldırıyor. Manevi yüzünü
gösterince kendisinden geçiyor. O kadar hâl görmüş. O kadar tasar-
ruf güçleri ile karşılaşmış. Fakat o yüze dayanamamış. Bayılmış,
düşmüş. Ayılınca:
—Tut. Demiş.
Tutmuş o zaman elini. O anda irşad etmiş.
Demiş ki:
—Sen müritleri üç yönden Allah’a götürürsün.
1- Cezbe yolu,
2- Nef’i isbat yolu,
3- Şugül-ü bâtın yolu
Şimdi başka tarikatlar şugül-ü bâtınî kabullenmiyorlar. Küfür
sayıyorlar. Ama bizim tarikatımızda şugül-ü bâtınla da irşad edi-
yorlar. Ama şugül-ü bâtınî onların anladığı gibi değil. Bakınız Sa-
lih Baba nasıl ifâde ediyor:
Bilmezem kimden kime şekvâ edem bu gönlümü
“Lâ”yı gördüm firkat-i Mevlâ’ya düştüm gel yetiş
Bir de şu var:
Tevbe kıldım sıdk ile sen Şâh’a biat eyledim
Olmuşum her bir kusurun nâdimi Allah için
Şugül-ü Bâtın: Mürit bir şeyi düşünmek istemiyor. O geliyor.
Gelince atmak için çalışıyor. Bazan atamıyor. Orada bir işkenceye
düşüyor mürit. Bir meşakkat, bir ezilme. Orada terakkî ediyor işte.
Bazı tarikatlar da cezbeyi hoş görmezler. Bizim tarikatımızda
cezbe çok süratli bir vasıtadır. 75.000 ders çekenle beraber cezbe
sahibi terakkî eder. 1000 ders verirler. 5000 ders verirler, sen çek-

