Page 145 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 145

Gülden Bülbüllere                                                   140
          Ama  bidayetindeki  mahviyeti  iradenle  yapıyorsun,  nihayetindeki
          mahviyet  artık  o  kendi  hâl,  bir  hakikat  sende  tecelli  ediyor  iradenle
          değil.
          Bu iradeyle yapılan, öbür iradesiz yapılana karşı mecaz oluyor. Ama
          mecazdan da hakikate geçiliyor. Ama bu mecaz hakikate köprüdür.
          Evet, olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol.
          Fakat bu zamanımızda olduğumuz gibi görünmek olmuyor. İşte o da
          olmuyor. Artık siyaset, burada da bir siyaset şarttır.
          Ama ne mesela?
          Sadakatinde,  doğruluğunda,  muamelende,  almanda,  vermende
          olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol.
          Sen  kendini  icabında  doğru  gösterip  de  hani  bir  yerden  bir  zarar
          geldiği zaman diyelim ki o doğruluğu bırakmak. Veyahut da bir korku
          karşısında, tehlike karşısında, bir maddi zarar karşısında o doğruluktan
          sapmak, ayrılmak olmaz. Bundan Allah'a sığınırım, bunlar olmayacak.
          Ama  icabında  mesela  senin  hâlin  var,  muhabbetin  var,  efendim
          cezben  var  neyse.  Bunları  gösteremezsin,  bu  zamana  göre  bunları
          gösteremezsin, bunları gizlemek lazım.
          ….
          Sonra bir de şu vardır, olur. Zamana göre insandır, beşerdir. Ancak
          yanılmayan, şaşmayan kimdir?
          Yanılmayan, şaşmayan nefsi mutmainneye dâhil olandır.
          Onlar  nefsi  mutmainneye  dahil  olduktan  sonra,  nefsinden  emin
          olandır.
          Nefsinden emin olan kim?
          Herkes  ondan  emin  olursa  nefsinden  emin  olur.  Yani  bütün  bu
          insanlar  mesela  Çingeninden,  Poşasından,  Türkmeninden  yetmiş  iki
          buçuk millet ondan emin olursa, o da nefsinden emin olsun.
          Nefsinden emin olandır nefsi mutmainneye dâhil olan.
          Ama kim nefsinden emin olur?
          Bak  şimdi  şudur  ki:  Mesela  bugün  değil  akrabasından,  değil
          komşusundan, değil ihvan kardeşinden hani hiç tanımadığı en zararlı
          insanlardan da içinden ben en aşağıyım demektir.
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150