Page 261 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 261
Gülden Bülbüllere 256
Allah cennetini cemalinin nurundan halk etmiş. Cehennemi
gadabından halk etmiş. Ama cenneti rahmetinden, şefkatinden,
merhametinden halk etmiş.
….
Kabiliyet bizde olmazsa meşayih neylesin
İster ise mürşidi olsun Muhammed Hazreti
(Allahümme salli alâ Muhammed) Kabiliyetse burada kab
anlamındadır. Kab kabiliyet demektir. Kab ise bizim kalbimizdir.
Mesela bir kabı taşıyan var misal. O kabı taşıyan, o kabın içerisine bir
madde koydu. O kaptan bir madde, bir yeme maddesi dağılıyor, ikram
ediliyor. Ya da satılan bir yeme maddesi alacaksın, önüne bir kab
getiriyorlar. O temiz kabın içine koyulan temiz madde kabı kirletebilir
mi? Kirletemez. Bir de kabın çok temiz de o kaba sen pis bir şey
alıyorsun, temiz bir şey almıyorsun. O kap temiz olur mu? O kap da
pislenir, kirlenir.
Burada da işte bizim kabdan mana kalbimizdir. Bizim kalbimize
verilen bir muhabbet var. Bu da mürşit sevgisi, meşayih sevgisidir.
Meşayih sevgisi olmayanın kalbinde aşk yoktur, muhabbet yoktur.
Muhabbet demek Allah sevgisidir. Ama mürşit vasıtasıyla. Onun için
bak, Celâlî Baba hazretleri ne buyurmuş,
Metaımdan alan gelsin derin deryadan almışam
Bugün aşkın pazarıdır veren Mevlâmdan almışam
Burada ne diyor? Benim sattığım herkesin sattığından farklıdır. Mesela
adam imalatçı, neyi imal etmişse onu satıyor. Pazara götürüp onu
satıyor. Veyahut da yeme maddesi, giyme maddesi, efendim çalıştığı
alet, kullanılacak olan aletleri ne yapıyor? Yapmış, imal etmiş, satıyor,
pazarlıyor.
Bu da diyor, benim de bir metaım var, satıyorum. Benim metaımın
müşterisi gelsin. Ama ben metaımı derin deryadan almışım.
Derin deryaysa bir ilimdir. Bu ilim ise kalp ilmidir. Derin derya dibi
olmayandır.
Kalp ilminin dibi yoktur. Ledünnî ilminin sonu, nihayeti yoktur.
Onun derinliği ölçülmez, onun sınırı ölçülmez. Evet,