Page 269 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 269
Gülden Bülbüllere 264
Allah “Sevdiklerimi sev, beni seversin.” diyor. Ama başlangıçta bu
başparmağın kalınlığında feyz-i ilahi büyüyor, o kat büyüyor,
çoğalıyor.
Mesela şimdi bir çocuğu düşündüğümüz zaman, anne bir çocuğu
dünyaya getirir. Ona anne mama verir. Ne kadar? Mesela diyelim ki
bidayette on gram süt içebiliyor. O bir aylık oldu, o on gram süt onu
daha doyurmaz. Süt yüz gram olur, öncekinden daha fazla. Memesini
bu sefer yiyemiyorsa, ona daha ayrı mama veriyor. Daha büyüyünce
yeme gıdaları veriyor.
İşte bir müridin ruhu da aynıdır. Bidayette tarikata girince, bir
Evliyâullah’ın velâyetinde, bir anne nasıl bir çocuğu kucağında
memesinde büyütüyorsa, o müridin ruhu da Evliyâullah’ın kucağında
memesinde büyür.
Evliyâullah’ın manevi memesi vardır.
Şiğ memeden, şiğ memeden,
Olayım kucağında, emerim şiğ memeden
diye kelamı kibar var. Tabii mecazı var, hakikati var. Şiğ meme
Evliyâullah’tadır. Bu müridin ruhunun memesidir. Bu meme ağzından
çıkarsa, bu meme büyütmezse o mürit ne oluyor? Bak Yunus Emre,
Senin aşkın denizben bir balıkcak
Balık sudan çıka hemen ölüdür
Diyor ki balık nerede yaşar? Suda. Deryadan çıktı mı ölür. Senin
aşkında benim ruhumu, öyle bir balığı ihâta etmiş gibi etmiştir. Senin
aşkından ayrılırsam eğer benim ruhum ölür, amenna ve saddakna.