Page 125 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 125

Tasarruf                                                113

          dedim. O gün İncek’te vakfımızın bahçesinde dolgu için getirtilen
          topraklar  seriliyordu.  Ortamda  aydınlatma  yapılmıştı  ve  ihvanlar
          gece  23.00’e  kadar el  arabaları ile  dolgu  için  toprak  taşıyorlardı.
          Efendim ise eli arkasında, neşeli bir şekilde işi organize etmekteydi.
          Müsaade alıp durumu arz ettik:
              ˗  Unutun gitsin!
          buyurdular. Baktım, Necmettin Ağabey mosmor oldu. Dayanamadı
          ve:
              ˗  Efendim, hatıra değeri olan çokça alyans vs. vardı. Onlara
                 üzülüyorum.

          dedi. Efendim yine:
              ˗  Hocam, dünyanın ne hatırası olacak! Elinle ovala gitsin.
          buyurdu. Bu sefer Necmettin Ağabey’in neşesi himmetleriyle yerine
          geldi ve toprak serme çalışmasına o da dahil oldu. Bir ay sonra Nec-
          mettin Ağabey bana boğazından önemli bir ameliyat olacağını söy-
          ledi. “Korkma, ‘Medet Efendim’ de, ameliyat ol.” dedim. Sonra an-
          lattı ki narkozlu hâldeyken defalarca “Medet Efendim!” diye bağır-
          mış ve hemşireler neden bağırdığını kendisine sormuşlar. Ağabeyi-
          miz bu ameliyattan sonra himmetleriyle iyi olmuşlardı.
                                     ***

            Bir gün öğleden sonra Cumhur Yücel Ağabey’in evinde sadece
          Efendim ve nefsim oturuyoruz. Nafiz Asyalı’nın babası Ali Haydar
          Bey ziyarete geldi. Efendim’e “(Kemaliyeli) Abdulkadir Duru Haz-
          retleri’nin halifesiyim” dedi ve “Bana benim için orijinal bir hâlini
          anlatacaksınız, yoksa bir yere gitmem” diyerek Efendim’i zorladı,
          yani tabiri caizse sıkıştırdı. Efendim de başladı anlatmaya:
            Efendim  Hazretleri  1978  yılında  Gülbey,  Abdussamet,  Fehmi
          Kuyumcu ve Fehmi Güran Ağabeylerle birlikte arabayla Umre zi-
          yaretine gidiyorlar. Üç ay kalıp hac vazifesini de yapıp öyle dönme
          niyetindeler. Giderlerken sınır kapısında arabayla geçiş izni vermi-
          yorlar. Ne yaptılarsa gümrük memurlarını ikna edemiyorlar. Bu sı-
          rada Efendim sınır kapısının yakında bulunan bir mescitte huzura
          geçmiş oturuyormuş. Efendim Hazretleri bu olayla ilgili olarak:
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130