Page 173 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 173
Tasarruf 161
Salih Naci Can
İngiltere’de doktora öğrenciliğim sırasında Efendim Almanya’ya
teşrif etti, ziyaretine gittim. Mübareğin huzurunda içimden ona bir
soru sordum: “Efendim, Hz. Ali Efendimiz buyurmuş ki ‘Bana bir
harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum!’. Ben İngiltere’de doktora yapı-
yorum. Benim doktora hocam bir Hristiyan. Bana bir sürü şey öğre-
tiyor. Şimdi ben nasıl onun kölesi olurum?” Belli bir müddet sonra
Efendim sohbete başladı ve:
“Kur’an-ı Kerîm’in özeti Fatiha’dır, Fatiha’nın özeti baştaki bes-
meledir, onun özeti ilk harf olan ‘b’dir, onun da özeti ‘b’nin al-
tındaki noktadır. O da insanın kalbindeki bir noktaya tekabül
eder. Mürşid o noktaya nazar eder ve iki kaşı arasındaki feyz-i
ilahî ile o noktayı açar. O bir harften kasıt kalpteki o noktadır ve
onu da mürşid-i kâmil açar. Onun için ilim bir noktadır. O nokta
da insanların kalbinde olan Allah aşkıdır. Kimin kalbini Allah
aşkı doldurursa, o nokta onun kalbinden doğar. O zaman o ilim
satır ilminden çok üstündür.”
buyurdu. Bir başka sohbetinde ise:
“Mesela burası Hristiyan memleketidir. Bunlar icabında insanlığı
neden ibaret sayıyorlar? İnsanlık, ama nasıl olacak? Kitaba inan-
mamış, Kur’an’a inanmamışlar. Onların kitapları da fesih olmuş,
hükmü kalkmış veyahut da tahrif olmuş, değiştirilmiştir. Bugün
Almanya’dasınız, onların ibadeti var mı? Yok! Hep ticaretle
meşguller. Onlar maddiyattan başka bir şey bilmiyorlar. Maddi-
yatta onlar için bir sorun yoktur. Ama biz onlara yerinmeyeceğiz,
Allah korusun! Biz onlara havf vermeyeceğiz, onlara da uyma-
yacağız. Cenab-ı Hakk ‘Sizin bileninizle bilmeyeniniz bir değil-
dir’ buyuruyor. Amenna ve Saddakna. Zahir ehlinde böyledir.
Bilen bilmeyenden farklıdır. Bilen bilmeyenden farklı ise eğer,
her ilmin üstünde başka bir ilim var.”
buyurdu. Efendim’in sohbetlerinde ikram buyurduğu kelamlarından
anladığım kadarıyla mürşid-i kâmilin açtığı o ilmin bir harfi öğreni-
lince ona 40 yıl köle olunacak kadar talibine ilim öğretiliyor.