Page 183 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 183

Tasarruf                                                171

            Mübarek  Kaynarca’ya  teşriflerinde  uzunca  kalıyordu  ve  usan-
          mak, yorulmak bilmiyordu.  Sohbet, ders, hatme üç dört saati bulu-
          yor, dönüşü gece saat biri geçiyordu.
                                      ***

            Sultanbeyli–Kurtköy’deki dergâh yapıldıktan sonra o muhabbet
          nedense azalmaya başladı. Kurtköy’ü teşriflerinin birinde yatsı na-
          mazını  başkası  kıldırıyordu.  Farz  biter  bitmez  Efendim  “Hafız
          Efendi buradayken benim yanımda başkası namaz kıldıramaz.” diye
          bir çıkışı olmuştu.  Bir akşam yine o Kurtköy meselesinde biraz mu-
          halefet olmuştu. Şaban Hoca’nın daha sonra rahmetli olan akrabası
          Mevlüt Ağabey “oğlunun eve gelmediğinden, gece sabahlara kadar
          dergâhta  kaldıklarından”  bahsederek  şikâyette  bulundu.  Mübarek
          sonra “Nerede?” diye beni sesledi. Biz de oradaydık, direğin dibinde
          oturuyorduk. Ne diyeceğimi de bilemiyordum, çıkmak istemedim.
          Mübarek bir daha seslendi, mecbur kaldım çıkmaya.

              ˗  Burada hatmeleri kim okuyor?

          diye sordu. Ben:

              ˗  Efendim, pek ma’lumatım yok, ama bir Salih arkadaş var,
                 ayakkabıcı. Hatmeleri o okuyor, biliyorum.
          dedim. Ahmet Elçi hemen oradan kalktı ve:

              ˗  Efendim, Salih Bey’e hatme okumasını biz emrettik. Genç-
                 ler burada babalarının, yaşlıların yanında rahatsız oluyorlar.
          dedi. Mübarek orada onlara bayağı celallendi, sert konuştu. Sonra
          uzun bir sohbet etti. Efendim çok rahatsız olmuştu. Yatsı namazına
          kalktığımız zaman burnu kanadı. Orada bize:

              ˗  Sen Kaynarca için hatmelerine devam et. Gelen gelsin, gel-
                 meyen dilediği yere gitsin!
          buyurdu. Bunu söylerken elini de salladı.
            Efendim Hazretleri’nin sohbetlerinden biz acizane çok etkileni-
          yorduk. Efendim Hazretleri ne derse içimden hep “Amenna ve sad-
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188