Page 180 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 180

168                                         Gülden Bülbüllere

          döndüm ve vücud başladı Allah diye zikretmeye, sonra da her ta-
          raf… Efendim “Bu da sultanî zikir.” dedi. Bütün vücud üç yüz alt-
          mış altı damarın hepsi Cenab-ı Allah’ı zikrediyor.
            Anavatan  Partisi  binası  vardı.  Orada  bir  arabaya  bindim  ve
          Opera’da indim. Bir çift ayakkabı almak icab etti. Efendim “Şuraya
          git!” dedi. Pîr-i fani sakallı bir adamın dükkânına vardım.

              ˗  Amca bir çift ayakkabı ver.
              ˗  Kaç numara giyiyorsun?

              ˗  Ayakkabı kaç lira?
              ˗  140 lira.

              ˗  70 lira vereyim!
              ˗  Tamam 70 lira olsun.

            Yani “Bu fiyata olmaz!” demedi. Hacı Bayram Veli’ye giderken
          Zincirli Cami’sine vardım, abdest aldım. Saat iki oldu. Sabah saat
          altıda Tekke’den çıkmıştım, orada ise saat ikiydi. Öğle namazını kı-
          lacağım. Cami hocası da camiden çıkmış, üç-dört tane talebe var,
          orada ders alıyorlar. Bir de melemen yapmışlar, kokuyordu. Ben de
          acıkmıştım.  Sonra  orada  namazı  kıldım.  Hacı  Bayram-ı  Veli’ye
          doğru gidiyordum. Bir seyyar satıcı denk geldi. Seyyar satıcıya “Se-
          nin kalp gözün açık” dedim. Adam da “Açık” dedi.
            Sonra Gül Baba Türbesi’ni ziyaret ettim. Kadınlar toplanmış dua
          ediyorlardı. Kadınlardan birisine “Kalp gözün açık.” dedim. Kadın
          “Sana simit alayım, şunu alayım” dedi, ama beklemedim.
            Oradan  doğru  dolmuş  durağına  indim  ve  bir  dolmuşa  bindim.
          Dolmuşta on dört kişi vardı. Kadirî tarikatından önceki sene vefat
          eden Mümin Hoca da dolmuştaydı. Onun yanında bir cezbe geldi,
          “Allah” diye bağırdım. Baktım, milletin hâlini görüyorum ya, kim-
          senin kulağı duymuyor, ama o adam duyuyordu. O adam tarikatın
          bir  numaralı  dervişlerindendi.  Onlar  Cuma  günleri Hacı  Bayramı
          Veli’de musafaha yaparlardı, o yeşil takke giyen dervişler sıraya di-
          zilirlerdi.
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185