Page 213 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 213
Tasarruf 201
Hakan Şahin
Abdurrahim Efendim’den küçük yaşlarda ders almıştım. Çocuk-
luğumuz Erzincan’daki Tekke’nin bahçesinde geçti. Kendisini bü-
yük bir hayranlıkla takip ederdik.
Avni Efendim’den işittiğim bir hatırayı aktarayım: “Yaşlı bir ta-
rihçi ve paşa torunu olan Kadir Mısıroğlu zamanında Dede Paşa
Hazretleri ile tanışmış, ondan ders almış. Sonra Kadir Bey İstanbul’a
gelince Dede Paşa, Mübarek, dünyasını değiştirmiş. 1979 yılında da
Abdurrahim Efendim’i ziyaret etmiş. Biz de 1979 yılında köyden
Erzincan’a geçtik. 1980 yılında Efendim Erzincan’dan ayrıldı, kim-
seye de bir şey söylemedi.
O zamanlarda Kadir Mısıroğlu’na haber gönderiyor. Buyuruyor
ki:
˗ Söyleyin, Türkiye’den çıksın!
Gidip bunu Kadir Bey’e söylüyorlar. O da:
˗ Tövbe estağfurullah! Bu nereden çıktı yahu?
diyor. Haberi götürenler:
˗ Öyle deme, bu Dede Paşa’nın halifesidir!
diyorlar. Efendim:
˗ Bak, ciddiye alsın, Türkiye’den çıksın.
diyerek ikinci kez haber gönderiyor. Kadir Mısıroğlu bu sefer kor-
kuyor ve Türkiye’yi terk ediyor. Kadir Bey daha sonra bu olayı:
˗ Korktum, çıktım, gittim. Almanya’dan oturumum vardı.
Ben saat on ikiye çeyrek kala sınırı geçtim. Saat on ikiden
sonra ihtilal oldu. Çıkmasaymışım beni tutuklayacaklardı ve
kellem gidecekti.
diyerek anlatıyor. Almanya’ya gitmiş, çoluk çocuğunu oraya iste-
miş, ama Almanya müsaade etmemiş. Ailesi sonra İngiltere’ye git-
miş. Gelen bütün paralarını da banka bloke etmiş, parasını vermi-
yorlar! Çok parasız kalmış. Epey bir zaman borç almış. Ama ne za-
mana kadar borçla geçinilebilir ki! Derken, bir gün “İngiltere’ye gi-