Page 208 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 208
196 Gülden Bülbüllere
Mübarek;
˗ Sizin ekonomi dediğiniz şey insanların rahat geçimi ile ilgili
değil mi?
buyurdu. O da:
˗ Evet, Efendim.
dedi. Bunun üzerine Efendim:
˗ O zaman kitabının başına da, ortasına da, sonuna da şunu
yaz: “Kanaatle zenginlik ve kanaatle fakirlik nihayet bulur.”
buyurdular. Biz bunu “Zengin kanaat edince zenginlik havası gider,
fakir gibi görünür. Fakir kanaat ederse zengin gibi görünür.” diye
anladık.
Sonra Erzincan’dan ayrıldık. Daha sonra rahmetli olan Eski Ba-
kan Cengiz Bey de Ankara’da belki elli sefer:
˗ Bu nasıl hâl! Bizim oradan geldiğimizi nereden bildi?
diyerek bu olayı anlatmış.
Efendim sohbetlerinde “Mürşidin müridinin her hâlinden haber-
dar olduğunu” ve “Tarikatın şartlarından birisi olan adabın ‘Evliya-
ullahın zahirinin ve batınının bir bilinmesi’ demek olduğunu” anla-
tıyordu. Bu olayda da bunları bizlere yaşatarak göstermiş oldu.
***
1983 yılında sıkıyönetim dönemiydi. Erzincan’dayız. Vakfın
müdavimleri olan büyüklerimiz Hüsamettin Efendi, Nurettin
Efendi, Ahmet Efendi ve Muharrem Efe gibi kişiler de dergâhta idi-
ler.
Bir cumartesi günü dergâha gittim. Efendim Hazretleri ile otur-
duk. Çok da kalabalık yoktu. Dergâha gelip giden azdı. Millet kor-
kuyordu. Orada otururken Efendim Hazretleri:
˗ Camide sizi rahatsız ediyorlar mı?
diye sordu. Bizi de o zaman istihbarat takip ediyordu.
˗ Takip ediyorlar da, biz rahatsız olmuyoruz.
dedim. Efendim Hazretleri gülerek:
˗ Tamam, olur.