Page 41 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 41
Tasarruf 29
***
Cenab-ı Hakk buyuruyor: “Ve lekad kerremna benî ademe (Biz
insanları şerefli kıldık, kerameti verdik.)” Eğer insanlar kerametten
de geçmezse keramet de onu perdeliyormuş, vuslatına setr (engel)
oluyormuş.
O kerametten de geçmek için, ilimden de geçmek için, kendi var-
lığından da (geçmek, yani) terk-i can, terk-i cisim olmak için bir
mürşide ihtiyaç varmış. Mürşidi olmayan bir insan terk-i vücud,
terk-i cisim olamıyor. Çünkü bir Evliyaullah’ın velayetinde bir insan
varlığını bitirmedikten sonra hakikatine ulaşamıyor.
***
Oların ruhlarının yok kararı
Dolaşırlar zemîn ü asumanı
Olar bu âlemi devran ederler
Ararlar derde düşen nâ-tüvanı
Evet, onların ruhları kabirde de kapalı değildir. Çünkü onlar âlem
değişiyorlar, ölmüyorlar. Hatta Evliyaullah keramet sahibi olan bir
velidir. Aslında büyük veliler için keramet önemli değildir. Hakika-
ten öyle, (onlar) kabirde de kapalı değiller…
Mübarek Paşam Hazretleri buyurdu ki;
˗ Ben sizin dediğiniz insan isem beni öldükten sonra görürsü-
nüz, anlarsınız. Öldükten sonra ve öbür âlemde beni o za-
man göreceksiniz, öbür âlemde anlayacaksınız, bileceksi-
niz.
Gülden Bülbüllere 5
Demek ki tarikatta büyük amel tevazudur.
Tarikatımızın büyük kerameti de takvadır. Hani keramet istiyor-
san, takvan yok! (o zaman) takva değiliz.
Takva nedir? Takva korkmak, havf etmektir, Allah havfidir. Ce-
nab-ı Hakk “muttaki olun” buyuruyor. Muttaki olan kurtulacak,