Page 88 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 88

76                                          Gülden Bülbüllere

             Hacı Eyüp nefsimi Paşam’a götürdü, bana sebep oldu. Orada Pa-
          şam Hazretleri’nin eline girdim (elini öpmeye teşebbüs ettim). O
          benden evvel elime girdi. İşte böyle sedirin üstünde oturuyordu mü-
          barek. Ben de oturdum. Orada Hacı Eyüp:
              ˗  Paşam, işte bu benim amcaoğlu.
          dedi. Paşam da:
              ˗  Gardaş, sen git istihareye yat. Biz de istihareye yatalım. Ya-
                 rın gel, ondan sonra sana söyleyelim.
          buyurdu. Kadirî olduğum, başkasından dersli olduğum dan dolayı
          böyle dedi. İstihareye yattım, ama bir şey görmedim. Ertesi gün Pa-
          şam’a gittim.
              ˗  Geldin mi benim Efendim?
          dedi. Ben:
              ˗  Geldim.
          deyince o da:
              ˗  Benim Efendim, o gardaşımızın ahlakından dolayı sen biraz
                 tatmin olamamışsın. Gel, dersini tazele de bizim hatmeleri-
                 mize katılasın. Ama dersin aynı ders olsun.
          buyurdu. Fakat ben evvabin namazlarını altı rekât kılıyordum. Pa-
          şam “Evvabini dört kıl” dedi. Daha önce evvabin namazı kılarken
          altıncısına geldiğim zaman çok zorlanıyordum ki Paşam nasıl dörde
          indirdi ise ferahladım o anda. Sonra Paşam yine “Bizim hatmeleri-
          mize devam et” buyurdu. Mübarek dersi öyle verdi. Odada on onbeş
          kadar kişi vardı. Mübarek böyle eliyle kafamı tuttu, alnımı öptü ve:
              ˗  Geç benim Efendim, öyle karşıdan otur.
            Paşam nasıl alnımı öptü, öyle bir ağlamaya tutuldum. Daha da
          duramıyorum, oradakileri de rahatsız ediyorum. Mübarek:
              ˗  Benim sultanım, senin için temiz. Korkma, bir şey olmaz.
                 Ağlama. Sen aynı aldığın derse devam et.
          buyurdu. Allah seni inandırsın ki aha bu alnımı öptüğü iki kaşımın
          ortasındaki sıcaklık hâlâ mevcut. Paşam sonra sadece tövbe guslü
          almamı ve yirmi beş estağfurullah çekmemi söyledi, yani dersimi
          aynı sizin aldığınız ders gibi tarif etti. Ama ben üç yüz, üç yüz, üç
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93