Page 108 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 108
102 Gönlümüz Beraber
˗ Çağırayım, siz de bir görün. Ben münasip gördüm. Yarın
kızınızla görüşsünler, haber verin.
demiş. Ondan bir iki hafta evvel de müstakbel kayınvalide ve iki kızı
Tekke’ye ziyarete gitmişler. Hacı Annem Efendime:
˗ Bu kızlar imam hatibi bitirmişler.
demiş. Efendim de:
˗ Maşallah!
deyip bunlara dikkatlice bakmış. Sonra:
˗ Bunların ikisi de birbirlerine çok benziyorlar. Hangisi bü-
yük?
diye sormuş. Büyük olan kızı göstermişler. Mübarek bir ön hazırlık
yapmış demek ki.
Neyse, ben “Efendim benimle muhatap oldu” diye havalara
zıplıyorum. Sevinçle yattım. Sabah oldu. Biletim var, akşama doğru
gönül rahatlığıyla gideceğim. Kalktım, neşem yerinde, banyoya gir-
dim. Güzelce saçımı başımı yıkadım. Ayakkabılarımı boyadım.
Pembe gömleğimi, beyaz pantolonumu giydim. Tıraşımı oldum, mis
kokularımı sürdüm. Tam böyle damat gibi hazırlık yaptım. Daha
önce değil başka tekkelerde, İncek’te bile böyle kıyafet tercihi ve
süslenme yapmamıştım. Yaptıran varmış demek ki! Olaylardan kız
işi olacağı kesinlikle aklıma gelmemişti. O günün tarihi 2 Eylül 1992
Çarşamba. İlk çocuğumuz da 2 Eylül tarihinde doğdu.
Tekke’de yaşlı Abdülkerim Amca da var. Geceleri onunla
aynı odada yatardım. O kimseyi yanına almazdı, benim arkadaşımdı.
Geceleri kalkar, başına siyah örtüyü geçirir, bir saat letâif çekerdi.
Sabah kalktım, çok acayip mutluydum. Abdülkerim Amca geldi:
˗ Efendim seni çağırıyor.
dedi. Gidip baktım, Efendim küçük odada diz çökmüş beni bekliyor.
˗ Buyurun Efendim.
dedim. Efendim:
˗ Kız meselesi için seni çağırdım.
deyince kendiliksiz Efendim’e sarılmışım.