Page 61 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 61
Ruhumuz Beraber 55
sofrası gibi gelmişti. İkram edilen şeyleri büyük bir muhabbetle ye-
dik. Sonra dört tane yer yatağını tabana serdi ve:
˗ Allah rahatlık versin, beyim sultanım.
deyip ayrıldı. Kenar minderlerini de serip 10 kişi yanaşık düzen yat-
tık. Hem yemek çok güzeldi hem de yatak çok rahattı. Abdurrah-
man-ı Tagi Hazretleri’ni evinde misafir eden köylünün hadisesinde
olduğu gibi huzurlu bir gece geçirmiştik. Anlatılan hadise:
“Abdurrahman-ı Taği Hazretleri’nin köylü müridi mübare-
ğin önüne yemek olarak keçi sütü ve kuru ekmek koymuş ve yatar-
ken de kıl yatak sermiş.
˗ Seyda kurban! Eğer elimde başka bir şey var da vermiyor-
sam Allah benden sorsun, eğer beğenmeyip de almıyorsan
Allah senden sorsun.
demiş. Abdurrahman-ı Tagi Hazretleri daha sonra bu hâdiseyi anla-
tırken:
˗ Ömrümde öyle leziz bir taam yemedim ve öyle rahat bir
yerde uyumadım. Hatta gece namazına ilk defa kalkamamı-
şım.”
İşte bu kıssanın aynısını bize Lori’de yaşattılar. Sonra gün
doğmadan misafirler olarak toplanıp ev sahibine teşekkür ettik. O da
“Bize şeref verdiniz” diye dua etti ve camiye geçtik.
Hazret-i Pîr’i dışarıda ilk defa üzerinde siyah bir cübbe, ba-
şında sarıkla gördüm. Büyük bir şecaatle ordu komutanı gibi camiyi
teşrif etti. O kadar kalabalıktı ki ben hiçbir teveccühte öyle sıkışıklık
görmedim. Sadece iki dizim yere değiyordu.
˗ Efendim, bir kısım ihvanı yan eve koyalım mı?
dediler. Efendim de:
˗ Ya ihvan küçülecek ya da burası büyüyecek!
dedi. Sohbet çok hararetliydi. Cezbeye alışık değiliz. Hem korkuyor
hem de tüylerimiz diken diken sohbeti dinliyorduk. Sanki bir ameli-
yata girmiştik ve biraz sonra bize operasyon yapılacaktı.
Cemaatin içerisinde cehri tarikatlara mensup olanlar da
vardı. Efendim onlara teveccüh sırasında nasıl oturacaklarını tarif