Page 62 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 62
56 Gönlümüz Beraber
etti ve teveccühe kalktı. Teveccüh çok uzun sürdü. Sanki Efendim
her bir beyiti teker teker okumuştu. Teveccüh bitti. Sonradan öğren-
dik ki Paşam Hazretleri’nin büyük oğlu Mehmet Baştürk Efendi bü-
yük baş kurban kesmiş. Ekmekle kurban etini teveccüh yemeği ola-
rak yedik.
Efendim sonra Paşamın konağına geçmiş, biz de konağa zi-
yarete gittik. Tüm ihvan sarhoş gibiydi ve çok değişik bir atmosfer
vardı: ağlayanlar, birbirine sarılanlar, birbirinin elini ayağını öpen-
ler... “Aman ya Rabbi! Bu nasıl bir tarikat? Burası nasıl bir yer? Ce-
nab-ı Hak ne oldu da bize bunları ikram etti?” gibi düşüncelerle so-
kak aralarında dolanıyor, köyün kedisinin köpeğinin ayaklarını öp-
mek için yerlere yatıyorduk. Aradan bir iki saat geçtikten sonra mi-
nibüsümüzün Erzincan’a dönmek için hazırlık yaptığı haberini al-
dık. Sonra müsaade alıp yola çıktık.
Aynı yol üzerinden Erzincan’a geri dönerken öğle namazı
için bir köye uğradık. Köylüler bizi görünce “Sizi bırakmayız. Sün-
net düğünümüz var. Yemek yemeden gidemezsiniz.” deyip bizi mi-
safir ettiler. Bir insanın yakın akrabasının bile bu kadar samimi ve
hürmetli davranması çok zordur. Köylüler bizi yedirdiler, çay içir-
diler ve hürmetle yola koydular. Böyle muhabbetli bir şekilde gazel-
ler okunarak, sohbetler edilerek akşam olmadan Erzincan Tek-
kesi’ne vardık. Ne kadar ısrar ettiysek de “Siz misafirsiniz” diyerek
bizden yol parası almadılar.
O gün Tekke’de kaldıktan sonra ertesi gün Gülhan Ağabey
bizi dar-ül bekâya irtihâl eden Pîrlerimizi ziyarete götürdü. İleride
kendisine hayran olacağımız Belde-i Tayyibe Erzincan ziyaretimizi
tamamladık ve Efendim’den müsaade alıp memlekete döndük.
Erzincan’a Ailecek Ziyaretimiz
Temmuz 1990’da annem ve babamla beraber Erzincan’a Si-
vas üzeri trenle 8 saatte gitmiştik. Zafer Ağabey de İstanbul’dan
uçakla geldi, Erzincan’da buluştuk. Erzincan’da bir hafta kaldık. O
zaman eski tekke vardı.