Page 67 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 67
Ruhumuz Beraber 61
˗ Efendim, evdeler gelmediler.
dedim.
˗ Git, onları da al gel. Sizi Cimin’e götüreceğim.
buyurdu. Hemen fırlayıp eve gittim.
˗ Anne, baba, hazırlanın. Efendim bizi Cimin’e götürecek.
dedim ve onları evden alıp Tekke’ye götürdüm. O anda Tekke’nin
önüne Fargo marka bir kamyonet geldi. Kamyonetin arka kasası
açıktı. Tekke’nin önünde benim dışımda Efendim, annem, babam ve
eve gidiş ve gelişim sırasında Tekke’ye gelen birkaç kişi daha vardı.
Cimin’e gidilecekti ve Efendim arabalara adam yerleştiriyordu.
Sonradan gelen bir kişiyi de bize verdi. Ondan sonra Zafer Ağa-
bey’e,
˗ Arabaya bin.
dedi. Zafer Ağabey kamyonetin arka kasasına bindi. Efendim aşa-
ğıda, Zafer Ağabey ise kasanın üstünde ayakta duruyordu. Fakat Za-
fer Ağabey Efendim’den yukarıda kalınca rahatsız oldu. Ancak otu-
ramıyordu da! Arabanın kasasında rükûda gibi, böyle eller göbekte
bağlı ve iki büklüm vaziyette duruyordu. Efendim Zafer Ağabey’e
baktı, tebessüm etti ve:
˗ Oradan in, arabanın ön tarafına otur.
dedi.
Hep beraber arabalarla Cimin’e gittik. Çok güzel bir bağ
evinin bahçesinde hazırlık yapmışlar. Kiraz ağaçlarının altına min-
derler sermişler, bizi orada bekliyorlardı. Efendim öyle cemâl-
liydi ki gülümsüyor, bize eliyle kiraz veriyor, biz de utana utana ki-
razları yiyorduk. Efendim ev sahibinin getirdiği ikramları da önü-
müze sürdü. Sonra tatlı bir tonda sohbet buyurdu. Efendim sohbet
esnasında:
˗ Derviş demiş ki “Sevabıma estağfurullah, günah benim
amelimdir”.
buyurunca bir şekilde oraya gelmiş olan Mazhar Ağabey’in gözleri
kıpkırmızı oldu. Efendim sonra:
˗ Ben ağaçların altını bir dolaşayım da geleyim.