Page 352 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 352
Tasavvuf Sohbetleri 5 347
Akşam oluyor, abidle iftarlarını açıyorlar. Abid ellerini kaldırı-
yor, gaibten bir maide, sofra geliyor. Buharlı gelen yemeği yiyor-
lar, şükrediyorlar, sohbet ediyorlar. İbrahim aleyhisselam sabahtan
ayrılacakken, o abide soruyor:
— Senden daha üstün bir abid var mı?
— Bu cihete gidersen vardır. O benden çok üstün, iki ayda bir
orucunu açar.
Neyse az gidiyor, çok gidiyor onu buluyor. Ona da selam veri-
yor o da secdeye kapanıyor.
— Rabbim’in ihsanına nihayetsiz şükürler olsun, bugün iftarı-
mın gününde Rabbim bana konuk gönderdi.
İbrahim aleyhisselam ona da soruyor:
— Kaç günde sen oruç açıyorsun?
— Ben altmış günde oruç açarım. Bugün altmışıncı günüm.
İbrahim aleyhisselam daha çok taaccübü çoğalıyor ve Cenâb-ı
Hakk’a karşı mahcubiyeti, hacaleti, sığınması, yalvarması artıyor.
Orada akşam oluyor oruçlarını açacaklar. Ne yapıyor abid? Orada
bir ahu, geyik varmış, o ahuya bir işaret ediyor, ahu büryan olup
pişip geliyor, yiyorlar. Sonra ahunun kemikleri derisi birleşiyor,
canlanıyor geviş getirmeye başlıyor. Sohbetleri oluyor, sabah ora-
dan ayrılacakken diyor ki:
— Senden daha üstün abid var mı?
— Var.
— Nerede?
— İşte şu cihete gideceksin ki denizi bulacaksın (Kızıl Deniz
olduğu rivayet ediliyor). Denizin kenarında bir abid var, o doksan
günde bir orucunu açar.
Gidip abidi buluyor, selam veriyor. Üçüncü olan bu abid de
secdeye kapanıyor.
— Rabbim’in ihsanına nihayetsiz şükürler olsun. İftarımın gü-
nünde bana konuk gönderdi.
— Ya abid sen kaç günde oruç açıyorsun?