Page 231 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 231
Gülden Bülbüllere
Mesela şimdi “La Mabude İllallah, La Maksude İllallah, La Mev-
cude İllallah” sözleri bir talipte hâldir.
“La Mabude İllallah”; mabudum Allah.
Ama “La Maksude İllallah” makamında, o hâl onda tecelli et-
medikten sonra “maksudum Allah” demek, kaziplik (yalancılık)
oluyor. Niçin?
Maksudum Allah diyen bir kimse tamamen kendini her şeyden
kurtaracak. Yani Safiye makamına ulaşacak. Tamamen her şeyi
kalbinden silecek, atacak. Sırf Allah ile olacak ki maksudum Allah
demesinde sadık olsun; kazip olmasın.
Bir de mesela “La Mevcude İllallah” var. Yani bir insan “La
Mevcude İllallah” makamına ulaşmadıktan sonra mevcudata Allah
dese küfürdür, diyemez. Ama o “La Mevcude İllallah” makamına
ulaşır, haktır. Amennâ ve saddaknâ insan bu makama ulaşıyor.
Fakat o ne oluyor?
Onun gözünde kendi, bütün varlıkları ve cisimleri yok oluyor,
kayboluyor. Bu sefer bütün cisimler Cenabı Hakk’ın varlığına bir
mirat-ayna oluyor. Böyle müşahede ediyor. Zaten kendisi olmadığı
halde kendisinden, kendi varlığını yitirdikten sonra bu böyle olu-
yor.
Ondan sonra kendi varlığına geldikten sonra yine bütün cisim-
lerde meydana çıkıyor. O zaman bu cisim Allah diyemez, küfürdür.
Çünkü Cenabı Hakk’a hâşâ mekân olmaz. İman ne? Cenabı Hak
noksan sıfatlardan beridir. Allah’a noksan sıfat isnat edilmez ama o
hâlde zaten noksan sıfat yok, kalmıyor ki. Ayıldıktan sonra yine
cisimler meydana sıfatta çıkıyor, onlara diyemez. İşte diyor ki;
Kendini kendi göre kendi bile
Bakısın eydenıezem gelmez dile
Zamanında bunlar yaşanmıştır. Belki şimdi böyle yaşatmıyorlar da.
Yani yaşatmıyorlar ne demek? Bunu halka göstermiyorlar.
Olan var mıdır? Yaşayan vardır ama ancak bunu hıfzeden için.
(GB4)
…