Page 191 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 191
Gülden Bülbüllere 186
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-4
Büyüklerimiz halinizi düşünmeyin; fiilinizi, amelinizi düşünün, diyor.
Fiiliyat bizim icraatımızdır, yaşantımızdır: almamız, vermemiz,
yememiz, içmemiz, konuşmamız…İşte bunlardır.
Amelimizde ibadetlerimizdir. Emredilen amel bizim ibadetlerimizdir.
Şeriattaki olan amellerimiz namazımız, orucumuz, emredilen
amellerimiz. Tarikatta olan hizmetlerimiz de amellerimizdir.
İrademize bağlanmıştır, irademize verilmiştir. Fiiliyatta elimizde,
irademizde.
Fakat hal irademizin dışında bu nasıl oluyor?
İşte senin gönlüne istemeyerekten gelen bir şey varsa, hâyır olmadığını
da biliyorsun ama geliyor. İstemeyerekten geliyor. Bunu çalışıp sa’y
edip fiiliyata getirmemek lazım. Bu da müritte ikidir: kabız hali, basıt
hali. Kabız halinde bulunanlara çok şerler gelir. Kabız halinde hep
kötü niyetler, buğuz, haset, kibir, kimseyi sevmemek, istememek
bunlar gelirmiş.
Ama basıt halinde çok merhametli, çok hürmetli, gözü yaşlı olur, kalbi
yumuşak olur, iyi niyetli olur. Kalbine hiç kötü şeyler gelmez.
İnsanlara karşı da kim olursa olsun böyle çok tevazulu, hürmetli olur.
İnsanları sever, insanları kıskanmaz, insanlara buğuz etmez.
Kabız halinde biri senin karşında ne söylese o sana kötü gelir. İyiliğine
söylese ondan nefsin kötü anlıyor. Ondan bile gıcık alıyorsun, kabız
halinde oluyor bunlar. Ama basıt halinde adam sana ne kadar itâle de
etse ona yine gadaplanmıyorsun, hırslanmıyorsun. Ona karşı
gelmiyorsun, ona yine hürmetini, tevazunu gösteriyorsun.
Zaten bu da böyle olacak, tevazu bizim tarikatımızın amelidir. Şeriatta
da böyle. Şeriat Cenabı Hakk’ın emri değil mi? Cenabı Hak ne
buyuruyor? Buyuruyor ki: “Her kim ki Allah için alçalırsa biz onu
yükseltiriz. Her kim ki tekebbür sahibi olursa biz onu hakir ederiz.”
buyuruyor. Tevazu, alçalmak.
Ne demek tevazu ehli olmak?