Page 188 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 188
Aşk ve Mahviyet 183
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-3
Bulam dersen eğer ayn-ı imanı
Çalış ki olasın şeyhinde fani
Sana senden yakın olanı tanı
Bu çok manalı bir kelamdır. “Sana senden yakın olanı tanı.” kelamı
çok manalıdır. Bunun manası nedir?
Cenabı Hak: “Nahnu akrabu” buyuruyor. Kulum ben sana şah
damarından daha yakınım. Nerede insanların şah damarı?
Kalbinde. Kalbinin merkezinde olan bir damar. Vücuda yayılan üç
yüz altmış altı damarı toplamış, birleştirmiş onların başı. Kalpteymiş
bu.
Anlaşıldı mı efendim? “Ben sana şah damarından daha yakınım.”
Ama Resulullah Efendimiz buyuruyor ki: “Sen Allah’tan çok uzaksın.
Hem o kadar uzaksın ki yetmiş bin perde var arada, her perdenin
kalınlığı da yer ile gök arası kadar.” Allah’tan bu kadar uzaksın sen.
Öyleyse demek ki bu yakınlığı ne ile biz elde edeceğiz?
Cenabı Hak, yakınım, diyor. Hz. Allah’ın Resulü uzaksın, diyor.
Öyleyse demek ki bu uzaklığı biz neyle yakın edeceğiz?
Bir vasıta lazım, bir vasıta.
Sen çok uzaktasın, sevdiğin bir nimetin var ondan çok uzaktasın.
Nimetin uzakta, ona gideceksin ama gidemiyorsun. Vasıta olursa
gidersin tabii. Vasıtasız gidemiyorsun. Burada vasıta ne olur?
Öyleyse bizim ruhumuzun sevdiği, âşık olduğu ne var? Allah, değil
mi?
Ta ki ilm-i ezelide Cenabı Hak “Elestü bi rabbiküm” fermanını
buyurduğunda ruh ona âşık olmuştur. O kelama âşık olmuştur.
Onun için burada bu dünya âleminde böyle sohbetlerde, vaazlarda,
nasihatlerde gazel okunduğu zaman güzel sesten, güzel kelamdan
insanlar cezbeleniyor. Gayri ihtiyari coşuyorlar, aşka geliyorlar,
cezbeleniyorlar.
Bunun esbabı ne?