Page 190 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 190
Aşk ve Mahviyet 185
Mevlânâ buyurmuş ki,
—Ne olursan ol gel, demiş.
Ama “Ne olursan ol gel.” demesi: Yani sen çok günah işledin, çok
isyan ettin, ibadetin hiç yok “Gel” diyor.
Çünkü isyan eden, günah işleyen bir insan ibadeti olmayan bir insan,
insan değil, hayvani sıfatta kalıyor.
İşte bir insan ne kadar yaşamışsa, ne kadar isyan etmişse etsin hayvani
sıfatta oluyor. İşte bir insan meşayihe inanaraktan tarikata girip de bu
boy abdesti var ya, bu boy abdestini inanaraktan alıyorsa tamam.
Tamam, ne oldu? Senin tamamen günahların hep gitti. Günahların
gidince sen hayvani sıfattan kurtuldun. O zaman insan, hayvani
sıfattan beşeri sıfata geçiyor. Onun için burada
Seni hayvan iken insan eder şeyh
Gönüller şehrine mihman eder şeyh
İçirir bir kadeh aşkın meyinden
Geda iken seni sultan eder şeyh
Geda burada kuldur. Kul iken sultan eder, diyor.
Ne ile? Bir kadeh aşkın meyiyle.
Bu aşkın meyi ne?
Zâhirde hoş, bardakla sana herhangi bir içki vermiş değiller. Bu bir
Allah aşkı, Allah sevgisidir. Allah sevgisini sana veriyor.
Bu Evliyâullah vasıtası ile geliyor. Evliyâullah olmazsa, işte misalini
verdik: Kristalden geçmeyen güneş, çaputu yakmıyor. Kristalden
geçen güneş, senin çaputunu yakıyor.
İşte burada güneşten mana Allah’ın nurudur, feyzidir.
Çaputtan mana senin varlığındır.
Ama kristalden mana da meşayihtir.
İlla bir meşayihe ihtiyaç var. Meşayih olmazsa sen varlığından
kurtulamazsın. Seni varlığından kurtaran meşayihtir.
Varlığından kurtulamazsan o zaman ayrılıktan da kurtulamazsın.