Page 189 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 189

Gülden Bülbüllere                                                   184
          Ta ki işte o ruh, ilmi ezelide Cenabı Hakk’ın kudret lisanını duymuş.
          “Elestü bi rabbiküm.” fermanını, hatırlıyormuş. Onu hatırlayınca bu
          cezbe insanlarda ondan meydana geliyormuş. Bir böyle.
          Bir  de  cezbe  şundan  gelir  ki:  Her  ne  kadar  zâhirde  o  kelamlar
          konuşuluyor,  vaaz  nasihat  oluyor,  güzel  kelamlar,  güzel  sesler
          duyuyor. Ama aslında bir de ruha Cenabı Hakk’ın nurlarından esma
          nurundan,  sıfat  nurundan,  zât  nurundan  bir  çarpma,  vurma  oluyor.
          Yani  Cenabı  Hakk’ın  nurlarından  herhangi  bir  tanesinin  ruha
          vurmasıyla beraber o cezbe meydana geliyormuş.
          Burada  da  esma  nuru,  sıfat  nuru,  zât  nuru  bunlar  da  meşayih
          vasıtasıyla müridin ruhuna geliyor, isabet ediyor. Niçin?
          Bakın  şimdi,  kâinatı  aydınlatan  bir  güneş  var  ya.  Şimdi  bu  sıcak
          temmuz ayında bak insanı sıcak yakıyor. Isısıyla insanı yakıyor. İnsan
          beş dakika güneşte duramıyor, gölgeye kaçıyor. Ama güneşin bu kadar
          harareti varken sıcak senin elbiseni yakmıyor, çaputu yakmıyor. Ama
          seni  ısısıyla  rahatsız  ediyor.  Daha  sıcak  bölgelerde  insan  güneşin
          altında beş dakika dursa beyin kanaması oluyor değil mi? Ama yine
          üzerindeki çaputu yakmıyor.
          Ama zemheri ayında güneşin ısısı olmayan bir zamanda ısınmak için
          güneşe çıktığın zaman güneşte duruyorsun. Güneş seni ısıtmıyor ama
          o zaman senin çaputunu yakabiliyor.
          Ama burada onu ne yakıyor?
          Kristal  var,  billur  var  ya.  Bu  kristali  o  güneşin  en  fersiz  zamanında
          tuttuğun  zaman  o  güneş,  kristalden  geçen  güneş,  senin  üzerinde
          çaputun  neresine  rastlarsa  orayı  ateşlendirir,  yakar.  Ama  bu  sıcak
          aylarda kristal olmayınca o güneş senin üzerindeki çaputu yakmaz.
          Burada şudur ki,
                 Kul iken sultan olursun ta ebed
                 Vavı gitti evhedin kaldı ehed
          Bu ayet-i kerimenin meali burada şudur ki,
                 Seni hayvan iken insan eder şeyh
                 Gönüller şehrine mihman eder şeyh
          Bu da ne?
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194