Page 193 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 193

Gülden Bülbüllere                                                   188
                 Neye baksam seni anda görürem
                 Bu manâdan meded-kârım sen oldun
          Demek ki bir insan bütün eşyayı mir’at edecek olursa Allah’ı görür.
          Allah’ın  varlığına  mahviyetle  ulaştıktan  sonra  (yokluğundan
          varlığından  geçer)  onda  bir  varlık  tecelli  eder.  O  varlık  hali  tecelli
          ettikten sonra da bütün eşya o varlıkta yok oluyor.
          Allah’ın varlığında, Allah’ın zâtında bütün eşyanın yokluğu müşahede
          ediliyor.  Bütün  eşya  Allah’ın  zâtına  mir’at  olup,  bütün  eşyada  da
          Allah’ın zâtı müşahede ediliyor. Hakikate ulaşanlar için bu böyledir.
          …..
                 Ehl-i aşkın katresi ol sohbet-i Mevlâ ile
          Ehli aşk kim? Ehli aşk işte buraya gelen cemaattir. Hepsi ehli aşk. Ehli
          aşk  demek  Allah’ı  sevenler.  Bunları  buraya  Allah  sevgisi  toplamış,
          değil mi? Herhangi bir akraba ziyareti için gelmemişler veya herhangi
          bir  maddi  iş  için,  menfaat  için  buraya  gelmemişler.  Keyfe,  sefaya,
          gezmeye buraya gelmemişler. Ne için gelmişler? Allah için gelmişler,
          bir  amel  işlemek  için  gelmişler.  Bu  da  Allah’ın  emridir:  “Allah  için
          birbirinizi sevin.” Bu cemaat Allah için birbirini sevmiş.
                 Ehl-i aşkın katresi ol sohbet-i Mevlâ ile
                 Katreler deryâ olur cem'iyyet-i kübrâ ile
          Burada katre demek ihvanlardaki olan muhabbetler. Bunlar katre, seli
          meydana getirir, katre gölü meydana getirir. Yani bu muhabbet var ya
          manevi bir cereyan gibidir. Hep birbirine bağlı, hep birbirine akseder.
          Olandan  olmayana  geçer  ve  bütün  bu  muhabbet  toplandığı  zaman
          büyür, büyük bir şey meydana getirir.
                 Ehl-i aşkın katresi ol sohbet-i Mevlâ ile
          Allah’ı sevenler bir araya gelirlerse, onlar ehli âşıktır, diyor. Onlardan
          herhangi birisinden zuhur eden söz bir katredir. Ama o katre nereden
          gelir?  Allah’ın  rahmet  deryasından  gelen  bir  katredir.  O  cemiyetin
          istidadı,  o  cemiyetin  muhabbeti,  ihlâsı,  arzusu,  bu  sefer  onu  derya
          eder.  O  katre  derya  olur.  Ne  ile?  Cemiyeti  kübra  ile,  büyük
          cemiyetlerle. Büyük cemiyetler bir derya meydana getirir.
          O  katre  nedir?  Bu  büyük  cemiyet.  Bu  kübra  nedir?  Bu  kübra,  bu
          büyük cemaat işte. Bu katre ne? Bu katre de bu acizden zuhur eden,
   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197   198