Page 195 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 195
Gülden Bülbüllere 190
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-5
Eğer âşık isen yara
Sakın aldanma ağyara
Düş İbrahim gibi nâra
O gülşende yanar olmaz
Bak, İbrahim Aleyhisselam oğlunun boğazına bıçak koydu, kesmek
için değil mi? İbrahim Aleyhisselam Allah için oğluna bıçağı koydu.
Demek ki Allah’ı ne kadar seviyor. Bir tek oğlunu da çok seviyor. O
da nasıl bir oğlan, nasıl bir oğul ki: Nur topu gibi, eşi görülmemiş. Ta
ki Altıparmak ismindeki Evliyâullah’ın tefsiri vardır “Ruhu’l-Beyan”
tefsiri, onda yazar İbrahim Aleyhisselam ve İsmail Aleyhisselam’ın
hayatı.
İbrahim Aleyhisselam mübarek, misafirsiz yemek yemezmiş, su
içmezmiş. Misafir kaç gün gelmezse o gün yemiyor, içmiyor, oruç
tutuyor. Üç gün üst üste misafir gelmemiş, orucunu açmamış. Üç
günden sonra misafir gelmiş, açmış orucunu. Onunla beraber yemiş
içmiş. Gönlüne gelmiş ki:
—Acep benim gibi daha var mı, olabilir mi benim gibi? Üç gündür
oruç tutuyorum misafir gelmedi, diye.
Cenabı Hak ona bildiriyor “Yâ İbrahim sahile, denize doğru git de
hikmetlerimi gör.”
Tabii Urfa’dan denizi bulmak için çöller geçecek. Sahile doğru gidiyor.
Artık ne kadar gidiyorsa, çölün ortasında bir âbide rast geliyor. Âbide
rast gelince o âbide selam veriyor. Orada insan yok, kuş yok, su yok,
yiyecek bir şey yok. Hiçbir şey yok, çölün ortası.
Selam verince âbid secdeye kapanıyor.
—Rabbimin ihsanına şükürler olsun, bugün iftarımın günü bana
Rabbim konuk gönderdi.
Bunu deyince, iftarımın günü deyince İbrahim Aleyhisselam’ın
dikkatini çekiyor. Acaba bu kaç gündür oruç tutuyor ki bugün
iftarımın günü dedi? Soruyor,
—Âbid sen kaç günde oruç açıyorsun? Diyor ki,