Page 106 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 106

94                                          Gülden Bülbüllere

                                      ***
            Biz Efendim’e soru sorulmayacağını, soruları gönülden geçirme-
          nin yeterli olduğunu da bilecek durumda değildik o zamanlar. Bu
          yüzden hâlâ soru sorma peşindeydik. Zamanın birinde, Abdurrahim
          Efendim Hazretleri’ne ortaklık yaptığım birini şikâyet ettim. Hiçbir
          sermayesi olmamasına rağmen, o kişiyi önce işin %25’ine ortak et-
          miştim. Kendisi ailemize ait olan dükkânda çıraktı. Ben de uzun yıl-
          lar Amasya’da lise müdürlüğü yaptığım için zaten dükkâna zaman
          ayıramıyordum. Dükkânda gözü olmasın diye, tek kuruşu olmama-
          sına rağmen, onu dükkânın %50’sine ortak ettim. Daha sonra baktık
          ki çalmış çırpmış. Ben de o kişiyi “Böyle yaptı Efendim” diyerek
          Efendim’e şikâyet ettim. Efendim o kişiyi de tanıyor. Efendim’in
          sözlerimi dinledikten sonra “Hocam, bunu nasıl yapar bu adam?”
          demesini bekliyordum. Fakat Efendim;
              ˗  Vay beni! Mustafa Hocam, onun yerinde sen olsan ne yapa-
                 caktın? Allah seni korumuş. O düşünsün Hocam.
          dedi ve bunu üç kere tekrarladı. Sonra:
              ˗  Başka izaha gerek var mı?

          buyurdu. Onu duyunca:
              ˗  Hayır Efendim. Ben lafımı geri aldım. Ben cevabımı aldım.
          dedim.
            Şimdi bize birisi başka birisini böyle şikâyet etse, biz ona; “Sen
          böyle iyilik yaptın da o da sana bunu yaptı ha!” deriz.  Ama onların
          bakış açıları bulundukları mertebe dolayısıyla, çok farklı. Onlar bü-
          tünü gördükleri ve bizi ona göre terbiye ettikleri için çok şükür böyle
          değerlendiriyorlar.
                                      ***
            Hiçbir göreve hayatımda bir talebim olmadı, gerek Amasya Li-
          sesi’nde gerekse Atatürk Lisesi’nde. O görevleri bana zorla verdiler.
          O arada Efendim’i aradım. Efendim:

              ˗  Hocam, görevden kaçmak yok. Göreve kendin talip olma,
                 ama öyle bir teklif olduğu zaman da “Burada ne yapaca-
                 ğım?” deme. Orada en azından birçok şeye engel olursun.
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111