Page 148 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 148
136 Gülden Bülbüllere
bir banyo yaptık, gusül abdesti aldık, tertemiz beyaz gömleklerimizi
giydik. Efendim’i götüreceğiz ya! Damatlık hazırlığı yapıyoruz.
O gün Cuma’yı okulda kıldık, Boral’da hatmeye yetişecek şe-
kilde erkenden de gitmedik. Hazırlıklarımızı bitirip Boral’a vardığı-
mızda hatme yeni bitmiş ve sular dağılmıştı. İçerisi çok kalabalıktı.
Mübarek de artık kalkacak. Bakıyoruz ki Efendim hareketlenecek.
İçeri girer girmez Ertan:
˗ Efendim, bugün sizi İncek’e biz götüreceğiz.
dedi. Bunun üzerine herkes kapı tarafına döndü, baktı. Efendim de
güldü.
˗ Sizin arabanız var mı?
diye sordu. Biz:
˗ Var Efendim, hazırladık.
deyince Efendim de:
˗ Peki, sizle gidelim o zaman.
buyurdu. Öyle deyince ortalık karıştı. Meğerse birçok ihvan Ağabe-
yimiz Efendim’i İncek’e götürmek için fırsat bekliyormuş, ama bi-
zim bir şeyden haberimiz yok! Mesela Kaymakam Necdet Ağabey,
ilçesinden gelmiş. Mazhar Ağabey, İstanbul’dan Mercedes’i ile gel-
miş. Savaş Ağabey, Erzincan’dan arabasıyla gelmiş. Balcı Metin
Ağabey, yeni araba almış, İstanbul’dan onunla gelmiş. Bunların
hepsi birden oturdukları yerden hafif hareketlendiler ve:
˗ Efendim ben götürmek istiyordum.
diyen 4-5 tane ses duyuldu. Ama Efendim:
˗ Yok canım, bugün beylerle gidelim.
dedi. Bunun üzerine cemaat hızlıca salonu boşaltmaya başladı. Biz
ineceğiz, Efendim’i alacağız. Onlar da arabalarını otoparktan alıp
peşimize takılacaklar ve arkamızda konvoy yapacaklar. Sonra İn-
cek’e beraber gideceğiz!
Herkes bu niyetle Boral’dan aşağıya indi, kimse kalmadı. Efen-
dim Hazretleri çok muhabbetli ve keyifliydi, gülüyordu. Asansörle