Page 154 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 154
142 Gülden Bülbüllere
˗ Ne yazıyor burada?
diye sordu. Biz:
˗ “Sandıktan gül çıkacak – SHP” yazıyor.
dedik. O da:
˗ İnşallah sandıktan kül çıkarırlar.
dedi. Bu şekilde sohbet ederek İncek’e vardık. Bu olayı takip eden
günlerde seçim oldu ve o seçimde partiler hakikaten tek başlarına
yeterli oyu toparlayamadılar ve SHP sandıktan kül çıkardı. Seçim
günü Pazar akşamı İncek’te, huzurdayız. Ama pek tabii olarak bir-
çoğunun aklı seçim sonuçlarında. O akşam sohbet zuhur etmedi.
Mübarek böyle sükût geçti. Sonra yerinden kalktı, hane-i saadete
doğru yöneldi, kapıda durdu ve kolunu kapı koluna şöyle koyup:
˗ Millet istiyor. Demirel ne yapsın, İnönü ne yapsın!
dedi ve hane-i saadete geçti.
Biz bu sözlerden bir şey anlamamıştık. “Demirel ne yapsın,
İnönü ne yapsın?” sözünü işitince “Acaba seçimi Demirel mi kaza-
nacak, İnönü mü kazanacak” diye düşündük. O hafta içerisinde De-
mirel ile İnönü hükümeti kurmak üzere koalisyon yaptılar.
***
Bir gün Efendim Hazretleri’nin rahatsızlanıp hastaneye kaldırıl-
dığını duyduk. Yeni evli zamanlarımızdaydı. Hanıma “Haydi bera-
ber ziyarete gidelim” dedim. İstanbul’a vardık. Dolmuş, otobüs
Esenlerdeki Özel Hayat Hastanesi’ne vardık. Efendim orada yoktu.
Telefon edip Avcılar’daki Özel Anadolu Hastanesi’nde olduğunu
öğrendik ve oyalanmadan yine dolmuş, tramvay hastaneye geçtik.
Efendim’in odasını bulduk. Yatakta oturur vaziyette ayaklarını
uzatmış dinleniyordu. Bize hoş geldiniz dedi. Sonra Avni Efendim
çay verdi. Mübareğin ayağı şişmiş, onu anlatıyordu. “Şöyle oldu,
yürüyemedim. İstemedim ama bana bırakmadılar, buraya getirdi-
ler.” diye anlatırken gittim, ayaklarından hafifçe tutup elinden öp-
tüm.
˗ Efendim, hastalığınızı bize verin.
dedim. Efendim bir anda ciddileşti, hafifçe doğruldu ve:

