Page 157 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 157

Tasarruf                                                145

          dedi. Nazmiye Abla bir tabağın içerisinde üzüm getirdi. Hâlâ ken-
          dimi zaman tünelinden geçip Maveraünnehir’deki bir dergâha git-
          miş gibi hissediyordum. Hâlbuki Efendim’le çok yerde beraber ol-
          muştum. Fakat böyle bir ortamda karşılaşmamıştım. Efendim aynı
          Efendim, fakat orada farklı bir derviş oturuyordu.
            Efendim önüne konulanları yavaş yavaş yemeğe başladı. “Sof-
          raya yanaş” dediği için ben de artık siniye konan meyve tabağındaki
          üzümlerden birkaç tane yedim. Taneler boğazımdan zorla geçtiler.
            Efendim’in önündeki yemeğe bir baksan, ne rengi var ne de ko-
          kusu! Yemek insanların çoğunun “Bu ne?” deyip yemeyeceği bir
          görüntüde. Fakat Efendim onları sanki çok lezzetli bir yemek yer
          gibi iştahla yiyordu. Yemeği tabaktan yavaş hareketlerle alırken ka-
          fasını hafifçe öne eğiyor, kaşığı ağzına iyice sokuyor, çıkartırken de
          yan yukarıya doğru ağzıyla iyice sıyırarak çıkarıyordu. Ekmeği de
          itinayla bölüp ufağını dökmeden ağzına alıyordu. Çok zaman geç-
          meden yemeğini bitirdi ve sonra:
              ˗  Buyur beyim.
          dedi. Ben de:
              ˗  Efendim, bağışlayın, özür dilerim. Eğer tenezzül buyurursa-
                 nız size bir spor ayakkabısı aldım.
          dedim.
              ˗  Ne yapacam ayakkabıyı?
          dedi.
              ˗  Efendim,  sabahları  yürüyüş  yapıyorsunuz  ya!  Rahat  olur
                 diye düşündüm.
          dedim. Bu arada paketten ayakkabıyı çıkardım.
              ˗  Ver bakalım!
          deyip ayakkabıyı eline aldı ve hemen:
              ˗  Bu ayakkabı ağır.
          dedi. Böyle bir giriş beklemiyordum, bozuldum.
              ˗  Yok Efendim, hafif. Özellikle baktım.
          dedim. Şaşkınlıkla elimle de tartmaya çalışıyorum. Sonra:
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162