Page 203 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 203
Tasarruf 191
O söz aklımdaydı. “Koluna girdiğim Efendim şu anda Peygamber
Efendim’izin görevini yapıyor” diye düşünürken, aklıma bir soru
geldi. Efendim’e:
˗ Efendim, fenafillah makamına çıkan birisi oradan düşebilir
mi, yani nefis oraya kadar gidip tekrar düşebilir mi?
diye sordum. “Evet” dedi ve bir kaset doldurulma hikâyesi var, onu
anlattı. Ben de içimden “Ebubekir Sıddık Efendimiz Peygamber
Efendimiz’e bunu nasıl yapabilir?” diye geçiriyordum. Benim dik-
katim o yöndeydi. Efendim beni dürttü ve:
˗ O değil!
dedi. “Bu tarafa gel, iyi dinle!” demek istiyordu yani. Neyse, kaset
meselesini yaklaşık bir saat kadar bir süreyle epey detaylı bir şekilde
anlattı. Oradaki en çarpıcı nokta Efendim’in “O kadar üzüldüm, o
kadar üzüldüm ki bu olay beni kurşun yemiş gibi kıvrandırdı.” de-
mesiydi.
Biz yürürken Osman Gazi, Orhan Gazi Türbesi’nin oraya vardık.
Efendim:
˗ Bana Bursa’yı anlat.
dedi.
˗ Ben Bursa’yı bilmiyorum ki Efendim.
dedim.
˗ Niye bilmiyorsun?
diye sordu. Yine:
˗ Bilmiyorum.
dedim.
˗ Gel, sana anlatayım.
dedi ve Bursa’nın tarihini bana detaylıca anlattı. O arada orada otur-
duk, bir kahve içtik ve sonra Tekke’ye geçtik.
Efendim’in özellikle Paşam’dan dolayı hatırı olan bazı ihvanların
yaptıklarına üzüldüğünü ve bunun kendi derununda nasıl bir etki bı-
raktığını anlatmasına, dolayısıyla rahatlamasına neden olacak bir or-
tamda bulunmaktan çok mutlu olmuştum.